Kara toprak…
Ne çok sır saklarsın altında,
Ne çok yürek gömersin derinlerine,
Ne çok acının üstünü örtersin sessizce
Bir kefen gibi,
Bir anne şefkati gibi
Karanlığında büyütürsün suskunluğu.
Kara toprak…
Ayak izi kadar yakın,
Bir ömür kadar uzak bize.
Her adımda biraz daha yaklaşır insan,
Her nefeste biraz daha eksilir,
Bir gün senin koynuna döneceğini bile bile
Yine de yaşar,
Yine de direnmeye çalışır hayata.
Kara toprak…
Ağlayan gözlerin yaşını emersin,
Düşen dizlerin kanını silersin,
Her yanımız seninle başlar,
Her yol sonunda sana çıkar.
Ben çok yıkıldım, çok döküldüm senin üstüne.
Her düştüğümde kolların açıktı,
Her susuşumda sen konuştun,
“Bırak” dedin,
“Bırak acı içinden geçsin,
Bırak fırtına dursun,
Bırak yürek kendini bulsun.”
Gökyüzü geniş ama insan dardır,
Deniz sonsuz ama yürek kırılgandır.
Sen ise…
Sen hep aynısın kara toprak:
Sabırlı, sakin, sırdaş…
Nice hayatı taşır, nice ölümü saklar,
Ama hiçbir zaman gürültü etmezsin.
Kara toprak…
Bazen bir mezarın sessizliği,
Bazen bir fidanın umudu olursun.
Kimi zaman ayrılığın soğuk nefesi,
Kimi zaman yeniden doğuşun sıcacık soluğu.
Ben seni her düşündüğümde
Bir insanın ne kadar küçük olduğunu anlarım,
Bir insanın ne kadar büyük acılar taşıyabildiğini,
Ama sonunda hepsini sana bırakıp gittiğini.
Ve bilirim…
Her şiirin bir kökü vardır sende,
Her kelime bir gün sana döner,
Her hikâye senin sessizliğinde tamamlanır.
Bu satırların sonunda da
Toprağın kokusu siner kelimelerime,
Siyahın ağırlığı çöker dizelerime,
Ve bir imza yükselir küllerin arasından,
Kaderin, çilenin ve hakikatin tam ortasında…
Kul Ortak diye yankılanır bu toprağın sessizliği içinde.
KUL ORTAK
Baki OrtakKayıt Tarihi : 6.12.2025 13:54:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!