Paris'te öleceğim boşanan yağmurlarla,
anısını şimdiden yaşadığım bir günde.
Paris'te öleceğim - bu da koymuyor bana -
belki de bugün gibi, bir güz perşembesinde.
Bir perşembe olacak, çünkü bugün, perşembe,
yazarken bu dizeleri durmadan sızlıyor kolum,
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
İnsan varsa her şey vardır / Tutunur insan, tutunmaya çalışır, tutunamayanlar diye bir şey yok şair, son nefesinde dahi tutunur, belki de bir şiire. Cılızlaşır tutunmak, son bir nefese / ve fakat ölmeden can ölmez tutunmak. / vasiyete dahi tutunur insan, türkülerle gömün beni...
Merak ettim şimdi acaba şair perşembe gününde ve pariste ölmüşmü... Ama şair İstanbulu görseydi İstanbulda ölmek isterdi bence ve hatta beni İstanbula gömün derdi birde
Ah,yalnızlık, yalnızlık! İnsanı 'yalnızlık' kadar yıkan 'bir güç' olmamaıştır, olamaz da...Hele hele de toplumcuysan...Vururlar da vururlar...Ah,arkam ah! Bu güzel şiir için seçici kurula yürekten teşekkürler...Perulu şairide saygıyla anarım. Dostlukla.(MŞ).
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta