KARA SİNEK CESETLERİ
Alkış tuttu yalancı yüreğinden gelen bol ışıltılı sözler. Gözleri doldu kimilerinin… Sustum…
Güzel kurulmuş cümleler… Beynim uğulduyor… Kabahatini gizleyen, sordukça, soruldukça daha da hiddetlenen ve kalbini altın taşlarla örüp, vazgeçilmez sandıran hile… Sadece bi hile… Sustum…
Kalbim yanılmamıştı aslında! Beynim oyunlar oynadı vaktiyle. Yerinde gitmeyenler şimdi gün gibi ortada, iğrendiğim… İlk defa evet ilk defa ‘o ben miydim? ’ dediğim… Döndüm… Kendi yalanımdan döndüm. Kirlettim yüreğimi, döndüm… Arındım… Birde gelip giden gölgeler olmasa… Sustum…
İnsan olmak ne garip şey… Neydi yaşadığım? Ben kimdim? Kimin suretinde idim? Yüreğime neden ihanet ettim?
Şimdi yazamıyorum bile… Cümleler de kaçıyor benden.. Yüreğime koyduğum kara sinekleri çoktan öldürdüğümü söylesem de, bu leş kokusu çıldırtıyor beni…
Kimbilir kaç gün sürecek daha..? Kaç gün, kaç ay? Belki de mevsimler… İsyan edesim var kendime… Aynadaki yüzüme… Geçer diyorlar birgün… Geçer mi?
Gün döndü. Mevsim ilkbahar. Dirilişi adımlarken affedebilsem kendimi… Affedebilse yüreğim beni… Affedebilse…
Kara sinek cesetlerim var… Gömülmeli…
Gömmelisin… Nedensiz, sorgusuz… Gömmelisin… Gömmelisin ki kurtulayım bu azaptan. Bu azap ki, sanada bulaşmasın…
Mezarı olsun kara sineklerin bu yazı. Cümleler artık kaçmasınlar. Boğazım düğüm düğümken; çözülüversin kanat sesleriyle… Basıyorum düğmeye. Sen de ver elini… Başlasın herşey…
Hülya ÇemçemKayıt Tarihi : 12.8.2010 22:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!