Kara Sevda Arif ve Goncagül

Ahmet Ocakçıoğlu
29

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kara Sevda Arif ve Goncagül

Bir Arif vardı tarlalarda çalışan
Elleri nasırlı….
Yaşı mı? Daha yeni yirmisine girmişti..
Ve içinde bir karasevdası..
Köyün en güzel kızına sevdalanmıştı
İsmi Goncagül
Heyhat bu sevda bir karanlık sokak
Bir dibi görünmeyen kör kuyu gibiydi
Goncagül de karasevdalıydı Arif’e
Bu sevda hayır getirmezdi ikisine de
Biliyorlardı Goncagül’ün babasını..
Astığı astık dediğim dedik cinsinden
Aksi bir adamdı..
Ne yapacaklardı bu iki karasevdalı
Bulamıyorlardı kesin bir çözümü
Arif birgün Goncagülü’ne
Dedi ki
Biz bu dünyada birleşemeyiz
Kaldı buluşmamız mahşere..
Yiğit bir kızdı Goncagül
Derin derin baktı canından çok sevdiği
Arif’e
Varmısın benimle ömür boyu beraber olmaya
Arif’te istiyordu…
Ömrünü Goncagül ile geçirmeye
Kesin kararını verdiler bu gece kaçacaklardı
Kimseye haber vermeden…
Buluştular gece yarısı kasabın çıkışında
Tutuştular el ele bakmadan bir daha arkalarına
Çıktılar kasabanın en üst tepesine
Son bir baktılar…
İç çekerek ayrıldılar yaşadıkları topraklardan
Kim bilir bir daha dönemezlerdi bu yerlere
Göremeyeceklerdi belki bir daha
Çok sevdikleri ana-babalarını ömür boyunca
Heyhat uzun sürmedi bu beraberlikleri
Goncagül’ün Babası adamlarıyla çevirmişti
Köyün tepesinde karasevdalıları
Teslim olmak istemediler uzun bir süre
Bıraktılar tepeden kendilerini uçurumun
Boşluğuna
Bir karasevdanın sonuda bitmişti
Hazin ve acı bir şekilde
Köye kara haber çabuk ulaştı
Tüm köy karalara büründü
Köye almadılar Goncagül’ün babasını
Neye yarardı artık
Genç fidanlar kurumuştu artık
Köylü bir oldu diktiler bir çam ağacı
Adını köylü koymuştu
Karasevdalılar çamı
Çam büyüdükçe köylü anlatır oldu
Bu karasevdayı
Artık Arif ile Goncagül’ün sevdası
Masal olmuştu dilden dile anlatılan

20.08.2007

Bir Arif vardı tarlalarda çalışan
Elleri nasırlı….
Yaşı mı? Daha yeni yirmisine girmişti..
Ve içinde bir karasevdası..
Köyün en güzel kızına sevdalanmıştı
İsmi Goncagül
Heyhat bu sevda bir karanlık sokak
Bir dibi görünmeyen kör kuyu gibiydi
Goncagül de karasevdalıydı Arif’e
Bu sevda hayır getirmezdi ikisine de
Biliyorlardı Goncagül’ün babasını..
Astığı astık dediğim dedik cinsinden
Aksi bir adamdı..
Ne yapacaklardı bu iki karasevdalı
Bulamıyorlardı kesin bir çözümü
Arif birgün Goncagülü’ne
Dedi ki
Biz bu dünyada birleşemeyiz
Kaldı buluşmamız mahşere..
Yiğit bir kızdı Goncagül
Derin derin baktı canından çok sevdiği
Arif’e
Varmısın benimle ömür boyu beraber olmaya
Arif’te istiyordu…
Ömrünü Goncagül ile geçirmeye
Kesin kararını verdiler bu gece kaçacaklardı
Kimseye haber vermeden…
Buluştular gece yarısı kasabın çıkışında
Tutuştular el ele bakmadan bir daha arkalarına
Çıktılar kasabanın en üst tepesine
Son bir baktılar…
İç çekerek ayrıldılar yaşadıkları topraklardan
Kim bilir bir daha dönemezlerdi bu yerlere
Göremeyeceklerdi belki bir daha
Çok sevdikleri ana-babalarını ömür boyunca
Heyhat uzun sürmedi bu beraberlikleri
Goncagül’ün Babası adamlarıyla çevirmişti
Köyün tepesinde karasevdalıları
Teslim olmak istemediler uzun bir süre
Bıraktılar tepeden kendilerini uçurumun
Boşluğuna
Bir karasevdanın sonuda bitmişti
Hazin ve acı bir şekilde
Köye kara haber çabuk ulaştı
Tüm köy karalara büründü
Köye almadılar Goncagül’ün babasını
Neye yarardı artık
Genç fidanlar kurumuştu artık
Köylü bir oldu diktiler bir çam ağacı
Adını köylü koymuştu
Karasevdalılar çamı
Çam büyüdükçe köylü anlatır oldu
Bu karasevdayı
Artık Arif ile Goncagül’ün sevdası
Masal olmuştu dilden dile anlatılan

Ahmet Ocakçıoğlu
Kayıt Tarihi : 12.11.2008 14:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Ocakçıoğlu