http://nurtenaltinok.azbuz.com
  Tek kurşunla ölmem ben
Yıldız yağmurlarına tutun bedenimi
Bende bu yürek, lebiderya
Yeşerdikçe kara sevda
Nice rüzgarlara yaprak olurum
Nice gecelere gözyaşı
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Kutsice Rumuzlu kişiye Notumdur:
:
Yürek elbette lebiderya olur... Senin hiç yüreğin gümbürdememiş ki... Sen yüreğin ne olduğunu bile bilmezsin ki...Irmak Şairi Nurten ALTINOK'un yüreği lebiderya olurken, sizde yürek herhalde taş kesilmekte... Şimdi size ulaşmak için çalışacağım Kutsice...Ama biliyorum gerçek adınızı verip karşıma çıkamazsınız... Ve o kutsice ismi bu tutumundan dolayı da sana asla yakışmıyor. İnsanı seven, hoşgörü, dolu yüreklere yakışır o isim... Yiğitsen ve şiir konusunda dağarcığında bir şeyler varsa gel bana... Konuş, yazış benimle e mi? Belli ki önyargılı, şiir sevmez bir taş yüreksiniz...
Nurten Altınok' u hayatımda görmedim. Yüzyüze hiç gelmedik. İşte bu net' te tanıdım şiirleriyle. Ve HUZUR LİMANI isimli kitabını istedim. Okudum. 38 yıldır kalıcı ve has şiirin peşindeyim. Yorumumu da gerçekten bu şairin şiirlerinden etkilendiğim ve beğendiğim için yazdım. Kutsallıktan uzak Kutsice rumuzlu insan, gönder bakalım sen de yazdıklarını bana. Ya da ver adını bu net'te okuyayım hele seni Ve bakalım boy ölçüne hele...Kaleminin gücüne yani...
...şiir kısa,keskin,vurgulayıcı,yaralayıcı ...hem duygu var hem sanatsal öğesiyle işleniş....etkileyici güzel şiiriniz için kutlarım...yüksel özbek
'tek kurşunla ölmem ben
yıldız yağmurlarına tutun bedenimi '
Şiir çoğu zaman yazıldıktan sonra anlamlanır.
Nede güzel öngörmüşsünüz...
hain bir kurşun yönelmiş yüreğinize.
Oysa bu yüreğe kurşun işlemez.
Saygılarımla...
kocaman yüreklisiniz
From : [email protected] ([email protected])
Sent : Monday, August 9, 2004 8:10 PM
To : '[email protected]' ([email protected])
Subject : Yeni ziyaretci gorusu var
| | | Inbox
Kara sevda... baslikli siir ile ilgili yeni bir ziyaretci gorusu yazildi:
--------
Yazan: Kutsice
''Lebiderya'' kelimesinin anlamını iyi bildiğinizden emin misiniz? Yüreğin
''lebiderya'' olması nasıl oluyor? Bizim bildiğimiz yalılar, evler, apartman
için kullanılır bu kelime. Şairlik de nereden çıktı? Kendi imkânlarınızla
bastırdığınız eşe dosta dağıttınız kitapla mı şair oldunuz.
--------
nice rüzgarlara yaprak olurum
nice gecelere gözyaşı
nice şairleri o şuh kadını
kalbimi bana bırakın...
Kutlarım şiir için.Yeni olmasına karşın şiirlerinizin popülerliği size olan sevgimi daha bir arttırıyor.
Saygılar...
Şair Ömer Besim Yaviç
tek kurşunla ölmem ben
yıldız yağmurlarına tutun bedenimi
Bu yüreğinize yıldızlar da işleyemez....
Güzeldi.. tebrikler
Arzu
sen herdefasında umut yeşeriyorsun.sana on puanla bacemden kopardığım bir kırmızı gül gönderiyorum.kabuleder misin?! tebrikler.
rr.akdora
tek kurşunla ölmem ben
yıldız yağmurlarına tutun bedenimi
bende bu yürek lebiderya
kara sevda yeşerdikçe
Çok güzel dizeler tebrikler
Turhan Toy
nice rüzgarlara yaprak olurum
nice gecelere gözyaşı
nice şiirlerin o şuh kadını
güzel şiir..sevgiler..
Yalova/Esenköy
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta