KARA'MIN ARDINDAN
2010 akşamı saat 8.30'da,
Gözlerinden defalarca öpüp vedalaştık seninle,
Sonra içimden bir şeyler koptu yokluğunda,
Sonra kan revan içinde kaldım sanki,
Yokluğuna alışmak mümkün değil bil ki.
Her gün yatıp, kalktığın yerleri, nafile arıyorum,
“Karam, kuzuuum” diye her zamanki çağrılarıma,
Yanıt alamayınca, teselli olmaz yüreğimle hüngür hüngür ağlıyorum.
Kara'm hatıran her yerde, siluetini arıyorum yattığın her köşede,
Yokluğuna dayanamıyorum,
Teselli bulmayan yüreğimle her gün ağlıyorum.
Çünkü tutunduğum bir dal, hayat iksirimdin benim.
Şimdi şurda-burda değil, kalbimin taa derinliklerindedir yerin.
Seni gördüğüm anı, Tanrı’nın bir lütfu bilirdim,
Belli zamanlarda gelmediğinde için için üzülür, kahrımdan ölürdüm.
Ve sonunda;
Melül melül son kez bakan öptüğüm o gözlerinle,
Bize veda edip, sen bir kere öldün!
Ben ise teselli bulmayan yüreğimle bir deliye döndüm.
Ömrümce hizmetkârın olmak en büyük emelimdi.
Kendimi sana adamak en büyük gönencimdi,
Simdi her gün özleminle dolacağım,
Ölünceye dek türbedarın olacağım.
Kara'm;
Yasın sonsuza değin sürecek bunu biliyorum,
Sana Tanrı’dan rahmet, kendime sabırlar diliyorum.
Ömer AKBIYIK -13 Ağustos, 2010
Ömer AkbıyıkKayıt Tarihi : 25.8.2010 06:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!