Kara Mehmet Şiiri - İbrahim Çelikli

Gara Memet

ova yolunda annacıma çıkıvıdı
senin Gara Memet,
böyük o(ğ) lan sırtımda sarılı
Garra Memmet,
nası emme
aslan parçası

taa esgiden beri
gördüm müydü,
sırrım gibi
duydum muydu
esamesini
yüre(ği) m gürpülder,
başım döner
hurama bişiy oludu da
kendime gelemezdim
ha deyinşe

Garra Memmed
O’nun o ğadak
bobayiğid olduğunu
bilmezdim,
ik diba o ğün gördüm
uzun boylu
örflü
gaytan bıyıklı
garra yağız
aslan gibi bi bobayiğit
hemi de nassı
ta öyle

annacıma dikildi höyle
…
bakıyo öyle
nassı
gözlerimin içine içine
…..
diz ba(ğ) larım çözüldüüü
elimin aya(ğı) mın
dermanı kesildi
valla,
başım döndü,
seme ğibi oldum
“sen
ne demeğ isdeyon agam” deyebildim
o gadak

O
hesap sorar gibi
“-ben sağa beni bekle
demedim mi”
başını eğdi,
“..”
“-ne buldun onda”
“..”
“-neyi var benden fazla”
“..”
sesi kükredi!
“-seni ele yar etmen demedim miydi”
“…”

“-gün bu gün
düş hadi peşime
gedip varalım buralardan”

“-delirdin mi agam sen
va! o, ne
ele-ğüne garşı
bi gören olu”
“…”
“-bişiy var sanırlar”
“..”
“-benim bi çocum mar
üsdelik boyum yüklü
el ne demez
var get yoluna
başımı eğdirme” dedim

..
“-iki çocun da olsa
beş çocu(ğu) nda olsa
vazgeşmen senden” dedi

bi adım atdı
solu(ğu) m daşdı
yan gözümünen bi daşı bellikledim
bi adım da(h) a atarsa
gafasına yandıracan

o bobayiğit
nası meleyo
“-eliif” dedi
“..”

“-eliif,
gavilleşmedik mi seninen
söz vermedin mi
senden başkasına varısam
iki ğözüm öğüme aksın
demedin miydi”

“-ne gavilleşmesi be! ”
salak salak damdan bakıyodun,
esgere getdin
ne selam
ne sabah”
…
“-de(y) zemin Nezire’ye yazdırdım
ne cevap aldım…
..
“davıl bile dengi dengine”
..
“bobam onu almaz”
..
“ne çenizi var”
..
“el içine nası çıkcak”
deye habar yollamadın mı”
..
“-el gadak bi kiyada
yazmak yerine”
..
“-nekdibime cuap bile vermedin”
hoş yazsa kime okudacağdım ya
emme benim de
ömrümde bi nekdibim oludu..

“benim bi çocum mar
gocam duyar-görür
yaşatmaz beni de
seni de
dirli(ği) me mani olma
sen bilmezsin
öğsüzlüğü
yetimliği,
öğeyliği
çocuğuma acı,
n’olu(r) sun”
..
ne cevap aldım…
..
“davıl bile dengi dengine”

“-neee! ”dedi
ataş ellemiş gibi
….
“-ben
beş senedir………
Sultan’nan yolladım ya,
senin yolladığın
onca nekdip, ayna, darak, para
bin tefa
okudum
bak hala buramda”
…
“-atarmıyın
nekdiplerini,
yolladığın her gülü
hala sakların
bak..
saçıyın teli”

“-get hurdan çocuk
ne gülü…
ne teli…
ne parası,
ne pulu
yıkıl garşımdan
bi taa da çıkma”

..
hemi de
ben sana ne gül yolladım
ne para..
nerde bulmuşuyun parayı”

“-Sultan…
emmimin Sultan”,
“-Sultan abam
yolmaya gederkene
“sana bişiy decen emme” dediydi de
haralda
gardaşından ötürü
Imız Agan
sürdü üsdümüze atını
çelertdi ğözlerini,

“-e(ğ) ri-bü(ğ) rü bok yeme
gapat enki yarenniği” dedi.”
susdurdu garısını

bobasız o(ğ) lan ağğa
anasız gız gısmı daa
abıla olurumuş derler
yalan deği
akrennerim orta yerde
o(ğ) lan gız garışık
sekmecik,
şirp oynayıp
ip atlayıp durukana
anam ölüp,
hortlayasıca abam da
gelin olunşa barabar

goca evi ben çekip çeviriyodum
yalınız başıma
Allah var
bi serpildim ki
ferik gibi
saşlarım ta huramda,
toplu da olunşa
her yanım hopur hopur
görenin gözü galıdı,
gören döner bi taa bakardı
ebem ıramatlık
afsınnatdırı,
nusga yazdırtdırıdı
nazara gelmeyen deye
köyde üsdüme yoğudu
ta öyleydim

inanmazsınız
hinci böle olduğuma bakman,
bobam analığımı alınşa
gardaşlarıma sa(hi) p çıkamadım
her gün nize
canıma dünyama doydum
bi de Murat doğunşa
…

bari gözüm görmesin deye
gocaya “hı”
dedim,
dezemin o(ğ) luna
demeden gedeydim
dokuz derdim
ondokuz oldu
gönül hiş bi şeye gatlanmayomuş
bilemedim

“-ben Sultandan filen
ne bi nekdip aldım
ne selem
ne de Sultanınan
sana bişiy yolladım
dezemin Nezireye yazdırdı(ğı) mdan başga”

“-Nezire yengem mi”dedi
..
“-dezem de bana
onnar zengin,
ağalar beyler durukana
gede ğızı netsinler
yaşın nee, başın ne
edebininen otur,
oturduğun yerde
ağayın bobayın takasını eğdirme”
dediydin

“-iyi dee
Nezire yengem
bana bişiy getirmedi
demedi ki”

“-Osman Emmiyin Sultan da
bana da bişiy getirmedi” dedim

“-Eliiiff” dedi
yere bakdıı
…………………
……………..

“olan olmuş
geden getmiş
düş peşime gaçalım
buralardan”
deseydi
dutsa sürüseydi
o takike
“ı-ıhn” deyemece(ği) dim
dezeme,
dezemin Nezireye
Gara Osmanın Sultana inat
valla..
nereye olsa

yerler yeyesiceler
herkeşin
herkeşin usdurası içindeymiş
bilemedim
ondördünde
var yoğudum
genşliğime yandım
hu çocukların ne güna(hı) var
..
ölü ğederin
hişbirine
hakkımı halal etmen

dezemin nasıl geddiğini biliyonuz
Nezire bakmadı da
ben yudum, arıtdım
gayınnam deye değil vallaha
dezem deye,
bilseemm,
….
dur bakalım
ötekinneri de görcez
…

Garra Memmed
“-sen benim olmazsan
gözlerim açık geder” dedi
açık da getdi,
ince hasdalık deyvidiler
getdi gurtuldu

onun da gülmedi yüzü
benim de
o da onmadı getdi
ben de

boyu devrilesi
Garra Memmeeed…
gara toprak doyursun gözünü
aklın erer idi,
gücün-guvatın yeter idi
sana ben ne deyen hinci
bobayiğit Gara Memet
iki içigara
gancığınan başedemedin
neyimiş dezemin gızı
neyimiş
emmisinin gızı
hay olmadan gedeydiler
eyi bok yediler
Garağelin
gepeğenç dul galdı
hala çalım satar,
aklısıra benden hesap sorar,
ilenirimiş,
gelin olalı
benim ne güna(hı) m mar
golay değil
ona da içim yanar
çekdiğini, bi Allah bilir
bi kendi
zavallı
bari bi çocuğu olsaydı
eğlençe oludu
gafası
meşgul oludu
yatıp-gakıp
bana beddova etmezdi
Gara Ğelin deği
ba(h) tı gara gelin

benim bahtım senden daa gara
ay Gara Ğelin

Gara Memmed
gara yerlere gelesi