Kara kutu
Öyle bakıp durma
Hele geç otur bir dinlen
Özlemişsindir benim çayımı
Buğusu tütedururken
Çek içine kokusunu aldırma
Anlatacaksın nasılsa
Zaman eskimedi ya
Bir yudum da dün
Bir yudumda yarınla
Ferahlamaya durdu mu şimdi
İçinde kaynaşan
Deli kalabalıkların
Şimdi aç bakalım şu
Meşhur kara kutunu da
Neler günyüzünden
Gözlerden kulaklardan
Saklı kalmış
Gizlenmiş anlayalım bir
Büyük yağmurla birlikte
Bir gece yarısı
Buralardan yitip gittiğinde
Bir daha asla mı asla
Döneceğini ummazdım
Kendinle hesaplaşmanı
Kaybettin demek
Gözlerin öyle yenik bakıyor ki
O siyah beyaz
Solgun resim
Yoksa öyle orda
Hala durur muydu
Ama üzülme
Ayakta kalabilmeyi başarmak da
Bir yengidir aslında
Hep ölümü kalıt bırakacak
Değiliz ya
Geriden gelenlere
Bir toz zerreciği
Bir kitap
Siyah beyaz bir resim
Ve elbette
Kurumaya yüz tuttuğundan
Okunması güçleşmiş
İşe yaramaz
Söz dizileri
Biliyorsundur
Zaman zaman
Gülmeyi unuttuğumuz olmuştur
Hangimiz hep ıslak kaldık ki
Sen sen ol
Bundan sonra
Bulaşıcı gülümsemelerin
Hiç eksilmediği
Dost yüzlerden asla vazgeçme
Korkma
Kara kutunu almayacağım
Sen çayının keyfini sür
Gözbebeklerinde ki ışıkları da
Gün ihtiyarlayıp
Yerini
Genç bir geceye bırakırken
Açık bırakmayı unutma!.. 20.05.2019
Kayıt Tarihi : 20.5.2019 17:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yusuf Işık 3](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/05/20/kara-kutu-13.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!