Keçiler koyunlar dağda yayılır
Artık kış geliyor bak KARA KOÇUM
Havalar soğuyor günler sayılır
Yayladan gidelim hey KARA KOÇUM
Gece bir şey yoktu kar adam boyu
Bulamayız burada bak otu suyu
Ovaya benzemez hem dağın huyu
Hem nasıl gideriz hey KARA KOÇUM
Kar adam boyudur yol açılır mı
Bu karda ağıldan hiç kaçılır mı
Hayvanlar bu kışta hep saçılır mı
Kürtün yarılır mı bak KARA KOÇUM
Ya Allah Bismillah haydi çık dışa
Kurtulmak taktirse gelecek başa
Bedenler dayanmaz burada kışa
Şimdi tam zamanı hey KARA KOÇUM
Kara koçum önde yolları açar
Hakkın melekleri yardımlar saçar
Oh! sürüm ağıldan dışarı kaçar
Aş tam zamanı dır bak KARA KOÇUM
Kara koç karları tepeler geçer
Sürüm kara koçu hep lider seçer
Kara koç aş derim karları biçer
Aş be KARA KOÇ AŞ hey KARA KOÇUM
Dağdan iner sürü zayiat yoktur
Kara koç kahraman marifet çoktur
Hayvanlar doymuşlar karınlar toktur
Efsane olmuştur bak KARA KOÇUM
05.03.2008
Osman KarahasanoğluKayıt Tarihi : 5.3.2008 22:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Köyümüz kurulmadan evvel yazın dağda, kışın şimdiki köyün toprakları üzerinde göçebe hayatı yaşayan hayvancılıkla geçinen bir şahıs varmış. Yazın yaylada kalıp koyun ve keçilerden aldığı, süt, yoğurt, yağ gibi ürünlerle geçinip kışın ise hayatını daha engin yerlerde devam ettirip ailesiyle gayet güzel bir hayat süren bu şahıs, böylece bir güzü getirir. Daha havaların iyice soğumadığı bu güz günlerinde yalnızlıktan ve iklim şartlarından güç durumda kalmış olan bu kurucu göçebe hayatını benimsememekte, belli bir yerde devamlı kalmayı düşünmektedir. Yine böyle karakışa yakın bir güz gününde yaylasında sürüsüyle yaşarken sabah kalkıp birde ne baksın, her taraf bembeyaz karla örtülmüş. Ama karda ne kar, insan boyunca, aşılması, yarılması çok güç. Burada ağılda kaldıkça davarın (koyun sürüsü) kırılacağını anlayan çoban ne yapıp, yapıp sürüyü buradan kurtarmak yolları arar, kendisinin karı yarmaya gücü kafi gelmez. İşte son çare olarak canı gibi baktığı sürünün tek koçu kara koçu düşünür. Kara koçu sürünün önüne düşürüp ağıldan çıkarır. Biraz gittikten sonra önüne büyük bir kar kürtünü çıkar. Kara koç burada çok zorluk çeker. Çaresiz burayı da kara koçtan başkası yaramaz. Çoban kara koçu öne, kendisi arkasına düşüp, büyük kar kürtününü aşmaya çalışırlar. Bu kürtünü aşarken Kara koç çok zorladığı ve yorulduğu için çoban arkasından 'Ha. Kara koç aş., Ha. Kara koç aş.' diye onu desteklerken, kara koç o çığırı aşmış ve kışın kaldıkları yere gelmişler. Çobanı bu durum çok yorduğu için artık göçebe hayatına devam etmeyeceğini, devamlı kışın kaldıkları bölgede kalmaları daha iyi olacağını karar vermişler. Bunun üzerine çobanın ve sürünün kurtarıcısı Kara koçu devamlı anmışlar, yaşadığı müddetçe çobana bu macerayı anlattırmışlar, Mart ve Bakırlı köylerinden de sekiz hane gelerek orada dokuz hane oluvermişler. Köyün ismi verilme işlemi işte böyle bir kara koçun karlı dağlardan aşması, sürü ve çobanını kurtarmasıyla olmuştur.
ilhamınız bol olsun.
saygılar
Kurtulmak taktirse gelecek başa
Bedenler dayanmaz burada kışa
Şimdi tam zamanı hey KARA KOÇUM ^^ TEBRİKLER GÜZEL BİR ÇALIŞMA TEŞEKKÜRLER SELAMLAR
Selâm ve dualarımla.
TÜM YORUMLAR (6)