Köy Hikayesi 2 - Kısa Hikaye
Bir gariptir rüyası, öksüz kalmış ayı dolmadan,
bir ninesi bir de midesi kalmış solmadan.
Horlanmış çocuk kara kız.
Bir lokma ekmek helalinden, geçerse kursağından, sıcak bir aş bulursa sevinir. Beklentisi olmaz el alemden, Allah'ı rızkına kefil olduğunu bilirdi, ötesini düşünmedi. Yanında hep ninesi.
Nine bulup buluşturup yedirip giydiriyordu. Bir hırka bir döşek varsa yanında mutluluk gebeydi kara kıza.
Her şeyi, sonrası öncesi.
Saçını okşayanı bile olmamıştı. Küçük yaşta öksüzdü, yetimdi. Baba demedi lakin anayı bilirdi.
Sarılır ninesine, küçükken anne derdi. Biraz büyüdü anneanne dedi. Daha büyümek istemedi çünkü her büyümede anne eklemek gerekiyordu. Daha kaç anne ekleyip nineye seslenir bilmiyordu.
Sıcak tasla çorba idi yediği elinde kaşık, diğer elinde kuru somun. Şükür bugün de doydu. Yemek tercih etmezdi çünkü başka çeşit bilmezdi.
Yattı Kara kız, ninesi alnına sıcak buse bıraktı, annesini anlattı, uyudu melek gibi.
Bu gece farklıydı uykuda kara kız anası geldi, dizini kırdı yanı başına
Kınalar sürdü eline gözüne kaşına
Sıcak tasla gelince, tuzsuz aşına
Misafir etti rüyada ana'yı kara kız
Kaşık kaşık yudumladı anasını rüyasında sevdi, elleri pamuk, teni kokulu. Hep okudu yanıbaşında. Sevdi sarıldı, dokunmadan ısındı. Sardı sarmaladı.
Yudum yudum içti kandı
Öksüzlükle sürekli yandı
En azından rüyada sarıldı
Anası candı kara kızın
Amel ile rüya mı, rüya ile amel olmaz. Misafir etti rüyada ana'yı. Bir çift gözdü anası. Çok ağladı, çağladı, ellerini bağladı siyah saçına. Okşadı saçını ana kadının, ipeksi dokusu cennet kokusu damağında kalan tadı vardı ananın.
Elini mi sardı saçına
Saçı mı dolaştı parmağına
Anlamadı ama sarıldı anaya
Dolaşan yokluğun kendisi mi?
Vefasızlık vardı, Hep içine korku
Kıvrılsa kucağına, az konuşsa
Neden? İlk soru zordu.
Hemen cevap istemez, kenara kordu
Nefes çıkmadı, Ses yok oldu birden
Ana! diye haykırası geldi kara kızın
Damla damla kızını yudumladı
Dokunmadan baktı ısındı, yandı
Anası sıcaktı kara kızın candı
Yudum yudum içti kızını kandı
Dışardan yağmur vurdu cama uyandı. Bakındı o yana bu yana, anasızlık vardı kaderi kördü. Ağlamazdı haline, kelamı bir sözdü. Allah dedi mi anası gelirdi. Hep öyle olurdu.
Neden dedi kara kız. Neden?
Çekmez mi sanki? dünyada eden
Kuru ekmekle gelişen beden
Analı sevgiyle de gelişmez mi?
Ana yutkundu birden, dardı yeri.
Bir çırpıda gitti iki adım geri.
Kayboldu gözlerindeki feri.
Kanatlandı birden uçtu kara kız.
Kaybolan anası mı, hayatı mı! Anlamadı.
Bir yudum anaya dünyayı yakardı.
Ana dedi Anaam
Sonra anne dedi
Ne sıcak kelimeydi
Uyandı
...
Diyemedi
Anaa acıktım dese gelir miydi acep
Yorulursa onu da demezdi.
Gelseydi
Yanında dursa bir an elinden tutsa
Bilirdi boyu yetmez ayağına sarılsa. Söz verdi acıktım demeyecekti
Her gün bekledi
Anladı Kara Kız.
Acıkınca anne gelmiyordu.
Daha gelmedi bu gece
Ne o gece ne ondan sonraki gece
Gelmiyordu acıkınca anne
Anneye acıktım demeyecekti
Ömer Duru
Kayıt Tarihi : 31.1.2021 20:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşanmıs olayların acısinı birlestirince
İçimizi yakan hikaye tadında eserler meydana getiriyor
usta kalemi kutlar basarılarının devamıni dilerim
Saygilarımla
Buyurduğunuz gibi hayal gücü.
Duyguları empati yapınca kendi oluyor sanki.
Varolun Sayın Kırmızı.
Teşekkürler
Güzel bir siir olmuş...
Kutlarım efendim, saygılarımla.
Derdimiz sevginin elzem ihtiyaç olduğunu anlatmaktır.
Üç günlük dünyada çocuklara sevgiyi esirgememek gerekir.
Yemek kadar önemli olan tek şey ....
Hele ki anne şefkati...
Esen kalın.
Var olun
Tuba Yıldırım
Alan :
Ömer Duru
Tarih:
01.02.2021 07:38
Konu :
Selamünaleyküm
Yaktı yüreğimizi kara kızın feryadı.
Yüreğinize sağlık hocam.
Teşekkürler Tuba Hanım
Var olun
TÜM YORUMLAR (3)