Dilde gönüllerde sevgi sembolü,
Yerim bal tatlı dilini kara kız,
Kucak açar sarılır iki kolu,
Oğluma verdi elini kara kız.
Sene iki bin yedi ocak ayı,
Toplandılar geldiler amca dayı,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Kara kız ve atışmalar
Kara kızda özlemlerim toplandı
Toplandı da bir çıkmaza saplandı
Sanal çevre kara kızda toplandı
Aşkımıza sembol oldu kara kız...M.Işıkoğlu
İmrenen bülbülse bağdaki güle
Feryad eder verir gönlüne çile
Sevda beldesinde öksüz gönüle
Nur kesilip aktı doldu kara kız***Hasan Ulusoy
Meleğe benzerdi güzelin soyu
Ağzı şeker gerdan akdeniz koyu
Unutmadım onu ben yıllar boyu
Gönül bahçesinde yoldu kara kız...Ramazan KURT
Kara kızın cilveleri haz verir
Gönlümdeki koşan taya hız verir
Hayali karşımda bana poz verir
Nazları takındı güldü kara kız…..…M.Işıkoğlu
Sabah gün doğmadan tarla yolunda
Bebesi böğründe azık kolunda
Kadere sitemkar kendi halında
Türlü minetlere daldı kara kız****Hasan Ulusoy
Her seher her sabah yola koyulur
Zülüfleri tel tel olmuş sayılır
Bülbül gibi şakır sesi duyulur
Mevlanın yolunu buldu kara kız....M.Prlak
Başındaki tülü çiğdemden taçmış
Miski amber gibi kokular saçmış
Vardım bahçesine çiçekler açmış
Yıllar geçti beni bildi kara kız....Ramazan KURT
Ünü taşmış gitmiş köyden aşırı
Melek soyundan mı soydan aşırı
Öyle bir güzellik var aydan aşırı
Aniden gönlümü çaldı karakız........M. Işıkoğlu
Yıllar geçse bile rüyama girer
Kaçırır uykumu vuslata erer
Gizli sırlarını önüme serer
Beni hayallere saldı kara kız…….Ramazan KURT
Uykumu koydu ki aldı götürdü
Allanıp pullanıp geldi oturdu
O güzel sevdası beni bitirdi
Çiçek açmış taze daldı kara kız...M.Parlak
Tülünü eline almış da gider
Güzelliği beni yakıp kül eder
Karşıma nereden çıkardı kader
Yangını yüreğe saldı kara kız....M.Parlak
Ben bir gönül sevdim ömrümü verdim
Canımdan vaz geçip önüne serdim
Ona kavuşmaktı en büyük derdim
Bütün umudumu sildi kara kız..... sevim yakıcı
Ben onu görünce hemen vuruldum
Sevda ummanına girdim duruldum
Gönül kalesinde harçla örüldüm
Bütün geçmişimi sildi kara kız.......Ş.Dervişoğlu
Beyaz fistan giymiş içinde tülü
Etrafa şan verir yanakta gülü
Bülbülü aratmaz konuşan dili
Ağzı şeker dudak baldı kara kız...Ramazan KURT
Vurulma tertibim yaşımız geçti
Bizleri görünce hep kızlar kaçıtı
Bu güzel çeşmeden suyunu içti
Davet ettim bana güldü kara kız....M.Parlak
Tükendi takatim kalmadı derman
Kocasa da gönül dinlemez ferman
Bu deli yüreğim sevdaya harman
Her gece düşüme geldi kara kız... Ş.Dervişoğlu
Gönül gözü ile görürsen eğer
Bu yaşta sevmesi dünyayı değer
Yaşımız genç imiş bilmedim meğer
İnanın kalbimi deldi kara kız...M.Parlak
İkinci baharı yaşıyor gönül
Kaptan kaba sığmaz yaşıyor gönül
O'nunla her dağı aşıyor gönül
En sarp kayalarda yoldu kara kız...Ş.Dervişoğlu
Gönül sevdasını buldu bu yaş'ta
Aradı aşkını dağ'da ve taş'ta
Seviyor her zaman bahar'da kış'ta
Bakın şu gönlümü çaldı kara kız....M.Parlak
Bir başkadır O'nun işvesi nazı
Sevdayla yaşatır baharı yazı
Vurup da gönülde coşturup sazı
Türkü türkü nağme çaldı kara kız...Ş.Dervişoğlu
Muzaffer'im der ki sevdamı kaldı
Dünya'yı unutup ahret'e daldı
Aradığın dostum burada buldu
Ciğerimi söküp aldı kara kız....M.Parlak
Can bedende hapis nerdedir canan
Baksaydın görürdün kim imiş yanan
Benim ak sevdamı yalancı sanan
Ruhumdan neşemi aldı Karakız....... Sevim YAKICI
Işıkoğlu der ki sevdim aşkını
Yüreğinde sevdaların coşkunu
Kara kızım güzellerin pişkini
Sonunda yerini buldu kara kız...M. Işıkoğlu
Tanrıdağlarından inmişsin düze
Hoyrat bakışlarda gelmişsin göze
Sevdaki ne sevda olmuşsun bize
Ruhunla belalım oldun Kara Kızç….Zülfikar Yapar Kaleli
Ramazanım derki sevdayı tattım
Andım kara kızı uykuya yattım
Aşkımı sevgimin özüne kattım
Gönlümün köşkünde kaldı kara kız...Ramazan KURT
Değerli dostlarım KARA KIZ adlı şiirime nazire olarak şiir yazan ve yorumlarıyla katılımda bulunan sayın Refika DOĞANI sayın Mehmet IŞIKOĞLUNU, sayın Hasan ULUSOYU,sayın Muzaffer PARLAĞI, sayın Sevim YAKICIYI,sayın Şemsettin DERVİŞOĞLUNU,sayı Zülfikar Yapar KALELİYE ve yorumuyla katılan sayın Dursun ELMASI,sayın Ali ALTINLIYI,
Sayın Zerrin ÖZGÜRÜ,sayın Şahin yılmazı selamların en güzeliyle cenabi ALLAHIN selamıyla selamlıyor bu eserin Türk kültürüne hayırlı olmasını diliyorum Ramazan KURT.
09 08 2006
Ramazan Kurt
Kara Kız rüzgarı, yeli esimiş gönüllerde dalga dalga...
ve olan nazireler:
Kara Kız
Sevda çeşmesinde yalnız başına,
Neşeden uzakta kaldın kara kız.
Sürme çekmiş gözü ile kaşına.
Beni hayallere saldın kara kız.
Akan suya benzer yolda gidişin.
Dilin badem içi incidir dişin.
Arasam bulunmaz yoktur bir eşin.
Petekten dökülen baldın kara kız.
Bu gönlümün sende durur dermanı!
Yazdıralım ucu pullu fermanı!
Kavuşmadan kalkmaz sevda harmanı!
Aklımı başımdan aldın kara kız.
Başımın üstüne sitemin, nazın...
Gülünce geliyor baharın yazın.
Bakışların şahin, bülbül avazın...
Divane gönlümü çaldın kara kız.
Ramazanım kara kızın aşkında,
Gül bahçemiz sürgün verdi ışkında.
Sevda pınarından gelen taşkında.
Tutamadım suya daldın kara kız.
Eylül 1972
KARA KIZLARI EN DERİN SEVGİ VE SAYGILARIMLA SELAMLIYORUM.
SAYGILARIMLA RAMAZAN KURT
KARA KIZA NAZİRE
sevda çeşmesin de gariban başım
dostlardan uzakta doymasın yaşım
ne sürme çekerim ne kalem kaşım
seni hayallere salmaz karakız
akan su olsa da yolda gidişim
şerbetli dilimle mercandır dişim
ararsan bulunur dünya da eşim
bal değil kovan da arı karakız
git başka yerde bul gönül dermanın
yazdırma bana sen aşkın fermanın
kavuşmak hayaldir savur harmanın
hayalle düşle hiç gezmez karakız
bir kere naz etmem sitemle sana
görmedim baharla yaz anlasana
kanadı kırılmış hoş avazıyla
yiğidin gönlünü çalmaz karakız
karakız aşk ile yanar mı bilmem
bağın da gülleri derer mi bilmem
susuzken pınardan kanar mı bilmem
kanmadan ummana dalmaz karakız.
AĞUSTOS 2006 ANTALYA Refika Doğan
Bu şiiri Değerli şair Ramazan KURT'un büyük bir beğeni ile okuyup etkilendiğim(ayrıca kendimde kara kız olduğumdan) 'Karakız'adlı şiirine nazire olarak yazdım.Kendilerine gösterdikleri hoşgörüden dolayı teşekkür ederim.Refika Doğan
Sene yetmiş iki kaynadı kanım
Gönlümü çalana kurbandı canım
Başımın tacısın Refika hanım
Artık beni böyle almaz kara kız…Ramazan KURT
Değerli dost sayın Refika hanımefendi yazdığınız bu güzel şiire ve yorumunuza çok teşekkür ederim yüreğinize sağlık kaleminiz hiç susmasın ALLAHA emanet olun.
KARA KIZA NAZİRE
Sevda çeşmesinde dayalı başın
Derdin mi var donup kaldın kara kız.
Güzelliğin kahır oldu gönlüme
Mecnun beldesine saldın kara kız.
Suya benzer su yolunda gidişin
Muhannet elinde sıkarken dişin
Yanında yörende yoktur bir eşin
Arı imrendiren baldın kara kız.
Seni gördüm bitti gönül dermanı
Sevdanın şahından gelmiş fermanı
Gönül mahsulünden sevda harmanı
Bereketi Hak'tan aldın kara kız.
Bir tatlı beladır çekilir nazın
Kahırı tez düşer bahara yazın
Gurbette sevdiğin sessiz avazın
En gamlı makamdan çaldın kara kız.
Ulusoy gölgeler döner aşkında
Bin bir umut muştu verir ışkında
Deli devre sevda seli taşkında
Çekinmeden hemen daldın kara kız.
Hasan ULUSOY
saygı deger abim nasıl sevindim nasıl sevindim ,,gözünüz aydın olsun mevlam mesut etsin insaallah evlatlarınızın hayrını görürsünüz,,keske yakın olsamda sazımı kapıp gelsem oraya hayırlısı ,,gönlümüz o gün sizlerle olacak ..Allah utandırmasın insaallah..
mutlulugunu şiire taşımak o anı ölümsüzleştirmek cok güzel olmuş ne mutlu size..haz aldım şiirden ,,sanki sohbet havası vardı dizlerde öyle tat aldım..saygılarımı ileitrken gurbetten sılaya
selam ve dua ile...
Kara Kız aşk ile pişer demlenir,
Köşkünde çoluk çocukla yemlenir,
Yavrular'çin güzü hemen nemlenir,
DOĞANİ'nin bir gelini kara kız.
...genç nişanlılara saadet size de huzur ve mutluluklar temenni ederim...Mehmet Karlı
Genç evlatlarımıza mutluluklar diliyorum dost.Bir yastıkta kocarlar sanada bol bol torun verirler. Selam ve sevgiyle
Allah mutluluklarını daim etsin efendim, kutlarım gençleri.
Ve gelecek yıl torunlara yazılacak biliyorum :))
Tebrikler.
Rabbimden her iki kardeşimede ömür boyu mutluluklar dilerim .İsmail üstadım mutluluktan uçuyor rabbim ailece mutluluğunuzu daim eylesin .İnşallah şiirindeki öğütlere layık olur .üstadım gözümden kaçmadı inşallah sende şiirin finalindeki istediğin torun sevgisine kavuşursun.Rabbim bu mutluluktan cümlesini nasiplendirsin her şeyin gönlünüzce olması dileğimle selam ve saygılarımı sunarım Tuncay Akdeniz
Özgür ve Eda kardeşlerimizi kutluyor, Allah mesud etsin diyorum. Ve DOĞAN ailesinin böylesi mutlu günlerinin hiç bitmemesini diliyorum... :)
Sevgi ve saygı ile...
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta