I
Bir hengâme yol boyu
Yapraklar kıpır kıpır
Kuşlar cıvıl cıvıldır
Rüzgâr hafif veya şiddetli
Her yönden esmektedir
Karıncalar zeminde sürekli yürümekte
Ağaçlar boy atmakta
Dallar uzamaktadır
Yeni yapraklar çıkmakta
Hissetsek de hissetmesek de
Tomurcuklar oluşmakta
Çiçekler açmaktadır
Doğada bir hareket bir iş bir oluş
Bir yok oluş tükeniş
İç içedir fiiller
Failini düşündürse de düşündürmese de
Tıkır tıkır işlemektedir
Bazen tıkır tıkır bazen şıkır şıkır bazen hışır hışır bazen de vızır vızır
Sıcak yaz günlerindeyse bambaşka olmaktadır
Pırıl pırıl yaşanmaktadır
Sessizce yol alanlar da vardır
Duyamadığımız sesler de
Kazma kürek sesleri
Bitkin nefes sesleri
Karıncalar tünellerde sürekli yürümektedir
Topaç vınlaya vınlaya
Yer küre
Bu dev kütle nasıl bir sesle
Sanki sessizce döner hissettirmeden
Yolcularına hızını korkunç uğultusunu
Sesini bulutlara mı duyurur kuşlara mı
Beraberliği var mı bir eşle
Etrafında dört dönüp kur yapan ayla
Garip bir dansta fısıl fısıl sohbette biteviye
İşaret diliyle mi anlaşmakta güneşle
Tuhaf bir tavaftalar birbirleriyle
Tavaf ettiği güneş tavaf ettiği kendisi
Bunca asırdır döner durur
Özüne varmış mıdır
Yakıcı bir vuslata
Gerçekten hazır mıdır
Yüklendiği dağların altında mutlu mudur
Gizli gizli gözyaşı döktüğü de olur mu
Ya nedir bulut olup şakır şakır dökülen
Umutlu mu kıyamet denilen felaketi beklerken
Hep hareket halinde
Durması helâkidir
Kendisinin de sırtındakilerin de
Her şeyin yaşaması harekete bağlıdır
Kalbin durup dinlenmeden atmak istemesinin
Gözün rüyada bile bakmak istemesinin
Kulağın duyma mecburiyeti
Kapak edinmek istememesinin sebebi bu mu
Ya telaşı insanın
Bitip tükenmeyen arzular içinde yaşaması
Hep kıpırtı hali iç organlarımızın
Hareketsizken bile
Uyku halinde dahi şırıl şırıl akması damarlarımızda kanın
Canlılık denen neyse demek ki böyle olmalı
II
Huzursuzluk kendimde içimde belki de
Biteviye çırpınan yüreğimin içinde
Bu bir arayıştır dağların içinde
Yer altında bir yer arayıştır
Bir çıkış
Bir savaş
Bir yarış
Bir lokma bir hırka için
Bir karış yer
Yer acımasız
Yer gaddar
Yer insanı yer
Bu bir arayıştır kör karanlıklarda
Kör gözlere aykırı gören gözlerle
Işıkla arayıştır
Bir ışık arayışı
Bir ışık
Bir çıkış
Karanlık gecelerin aydınlık yâri ile
Ayrı olan bedenin bir yer arayışıdır
Bir yer koskoca evrende
Koca dünyada bir yer
O yerde bir sokak
Bir barınak
Sığınak
Ev sokağın sokak evin içinde
Her şey evin içinde
Ev var evin içinde
Dev var devin içinde
İçinden çıkılmayan bir iç içelik yani
Yani beden ve ruhun
Yani ruh ile gönlün
Yani canla cananın iç içe oluş hali
Belki de bunların yer değiştirmesi ile yaşanan karmaşada huzursuzluğu ruhun
III
Her şey yerli yerinde iken
Hayat ne güzel
Ne kadar mutlu insan sevdiğiyle beraber
Binlerce kişi olsa
Olsa herkes kul köle eğer
Özelliği olan o seçkin kul gibi değil
Değil onunla bir ömür mutluluk
Bir anlık beraberlik bile her şeye değer
Yarım insan dünyada
Eksik cümle yaratık
Tamamlanma çabası içinde cümle canlı
Durmaksızın hareket
Çılgın bir telaş içinde
Kimisi yeryüzünde
Kimisi yer altında
Kara karıncalar boyuna çalışmakta
Çabalamada ama
Aması malûm
Elim bir durum
IV
Hareket soldan sağa
Sağdan sola hareket
Hareket dıştan içe
İçten dışa hareket
Harekette rahatlık
Harekette bir huzur
Onun durduğu yerde
Durur zaman da mekân da
Kıpırdayın perdeler
Kımıldanın yapraklar
Kanat çırpın ötüşün göklerde renk renk kuşlar
Çabuk çıkın yapraklar
Hızla açın çiçekler
Sizleri sessizce bekler kelebekler
Vızıl vızıl arılar bekler
Arıları petekler
Kara karıncalar ekonomiye emek ekler
Emek üstüne emekler
Heder olan emekler
Ne yazık ki halen e mek le mek te ler
V
Konuşun artık suskun melekler
Ey kara melekler
Evlerde analar babalar
Evlerde eşler evlatlar
Sizleri sağ salim bekler
Yükseltin sesinizi
Olanca gücünüzle
Bir ağızdan bağırın
Haykırın
Nasıl duyurduysanız sesinizi o yüce hünkâra
Süleyman gibi duysun cümle âlem
Yolunu yöntemini değiştirsin
Bir yolunu bulun ki
İşitsin sağır sultan
Ayetin sedasıyla
Kahraman edasıyla
Yürüyün terli alınlarınızın kutsal ışığıyla
Ses çıkarsın çamurlu çizmeler
Eğilmeyin kamburlaşmayın
Şöyle bir resmigeçitte gibi
Mağrur ve dimdik
Aydınlansın mahzenler labirentler
Dehlizler evler ocaklar
Ey mazlum insanlar
Masum karakarıncalar
Hırsızlar emek çalar
Uygun adım
Rap rap
Titresin yedi kat yer
Titresin dağlar taşlar
Firavun’un sinini yerle beraber eden sizler değil miydiniz
Sizler değil misiniz onca cesedi un eden
Nemrutlaşan insanı leşleşen kokusundan bilin
Üstüne üstüne gidin
Üşüşün üzerine
Üşüşün
Düşünün
Sonu yok bu illetin
Yer altından yer altına düşüşün
Duyduğu yok milletin
Düşüş zillet
Kalkış ün
Yeter artık
Çıkın karanlıklardan
Kalkındırdığınız kadar
Kalkının
Kalkın
Onur BilgeKayıt Tarihi : 7.12.2016 23:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!