-sürgün verdim gözlerine layık mıydım bu ezaya
son vedayı koy cebine razı ol bu kez cezaya-
hiç bir yağmur silemez ihaneti
dostluğu satanı
çıkar palyaçosunun adımlarını
hiç bir yağmur silemez ihaneti
sevgiler ki değeri temiz pınarda su
gökkuşağında en güzel sekizinci renk
ve yürekte dans eden ritmik atıştır
dostluk ki
kardelenler kadar cesur
ak pak lekesiz ve yalansız olmalıdır
bilir ki bütün derin şiirler
derin ışıklar
ve
derin sular
söyler
hiç bir yağmur silemez ihaneti
kuşların konduğu elektrik tellerinde
şimdi yanmış tüyleri kalıntı
ve büyük sevgi bahçesinde baykuş sesleri
kozadan çıkamayıp ölen bir kelebek
zarafetini kan emici yarasalara satmış
okşarım incir yapraklarını
kanatır hikayemi can özünden
böyledir vedalar
denizler böyle doluşur böyle boşalır gözlerimden
Alize
sen sus artık
yağmuru dinle
sadece o söyleyecek hikayeni
şiirlere
yamadığın aldanış zamanlarını
ve
hiç bir yağmur yıkayamayacak ihanetin sancılarını...
ve bundandır ki yağmur
tökezletiyor hayata
umarsız bir tempoda yürüyen adımlarımı
dilsiz bir ağacı sevdin mi hiç Alize
ve giyindin mi dallarını
sessiz bir elbise yapıp üstüne
ağaçlar denizler ve kuşlar ihanet bilmez
insanların şah mat zaferidir ihanet
gözlerini tak sırtına gör hançeri
ve seyret...
mamafih
d/üşüyorum gözlerimin içine
sardunyalar susuz kalmış ağlıyor
çığ düşüyor sevgiden mahpus kalmış yüreklere
tonlarca okyanus ağırlığı
rüzgarlı bir akşamda veda ederken
yığılır yüreğimdeki kelebeklerin üzerine
kara incir yaprakları...
-ihanet düşürür canı zevk i sefadan tuzağa
vuruyorsun sevgileri ahde vefadan uzağa-
Kayıt Tarihi : 7.11.2015 12:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!