Kara Gül Şiiri - Ali Doğan Dağbey

Ali Doğan Dağbey
137

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Kara Gül

Ben bir dağlıyım
Kara güle sevdalıyım
Serilse de tüm melekler
Taa yürekten bağlıyım…

Kara Gülüm, Ay Balam
Ben seni bir bahar sabahı
Akasyanın süt beyaz kokusunda sevdim
Salkım söğüdün ölümsüz serinliğinde
Çocuksu salınımında sevdim,
Çatlayan toprağa hayat veren kanalların üstüne
Salkım salkım salınışında sevdim ben seni...
Keşke ölseydim de menekşenin morluğunda
Torosların doruğunda
Bir akşamüstü seni böyle sevmeseydim...

Ben seni kırmızı gülün renginde sevdim
Varna’da, Burgaz’da, Kırım’da
Hırçın dalgalarına karşı Karadeniz’in...
Seni ıhlamurların baygın kokusunda sevdim...
Serin bir sabahında koşarken Balçık’ın
Kıskanç bakışları altında atkestanelerinin
Nazım’ın hasret şiirleri yazdığı yerde sevdim ben seni...

Ben seni Mustafa Kemal’in Romanya Prensesi’ni
Gözleri yaşlı bıraktığı yerde sevdim, Rusçuk’ta, Balçık’ta
Kırmızı güller arasında aşk kokarken manolyalar...

Ben seni sevdim sadece seni
Yakarken nameleri bir nostaljik şarkının
Sofya’da kavakların gölgesini
“kırmızı gülün alı var”
Bir at nalı harmonisiyle sevdim ben seni Trakya’da
Ya da Gölbaşı’nda Ankara’da
Kelepir bir kayığın rutubetli kokusunda
Sen aşktan ne anlarsın
Git annene sor çocuk…

Ben seni nasıl sevdim delice
Sandalın üstünde gitarın sesinde
Ben seni ne aptalca sevdim
Yalının kıyısında denizin dalgasında
Yosunlar öperken Boğaz’ın mavi sularını...
Ben seni nasıl sarhoşca sevdim
Nemli, balıklı-rakılı, Orhan Veli’si ikindisinde İstanbul’un...

Ben seni
Bir deniz salyangozunun kabuğunda sevdim Sarıyer’de
Tüm zamanların tükendiği İstanbul gecelerinde sevdim
Salaş bir balıkçı restoranında Beşiktaş’ta
Keşke ölseydim de seni böyle sevmeseydim...

Ben seni
Bir ezan sesinin eriyip döküldüğü Boğaz’ın sularında sevdim
Saba makamında, tan vaktinde
Bir balığın gümüş renkli Marmara’ya
Her sabah incecik burun vuruşunda sevdim Bebek’te...

Seni bir kış günü sevdim
Karlar altında ahlatlı yamaçlarında Bağlum’un
Burun verirken süt beyazı kardelenler...
Nerde o sisli yamaçları Ankara’nın
Sis mi kalmış Ankara’da
Nerde Kale, nerde müze
Kim tırmanır Çıkrıkçılar Yokuşu’nu
Ben seni hepsinin ötesinde sevdim...

Ben seni keklikler özgürlüğe uçarken sevdim
Gri gökyüzünün kayganlıgında
Polatlı’ya doğru uzanıp giderken ova
Bir daha ölmemek üzere
Sabah güneşi doğmadan önce
Kızıl mı kızıl...

Ben seni
Utangaç çocuksu yüzünde ve gülüşünde sevdim
Pembecik, körpecik
Öperken kızaran yanaklarından...
Seni gözlerin gözlerimi içerken sevdim
Sevişirken kirpik kirpiğe
Keşke ölseydim de seni böyle sevmeseydim.

Ben seni
Bala’nın kekik kokulu yaylalarında sevdim
Kırlangıçların kanat çırpışında
Serçelerin sekişinde sevdim ben seni
Sen aşktan ne anlarsın çocuk...

Ben seni
Egenin kıyısında sevdim sarıçiçeklerin renginde
Kadife sırtlı yamaçlarında İzmir kalesinin
Kil beyazı bayırlarında sevdim Akdeniz’in...
Ben seni
Çiğdem çiçek kokanda, reçine sakız akanda
Mezleğelerin uçuk gri yapraklarından
Bizim yaylaların mor dağlarında sevdim...
Tropik renkli ağaçkakanların sesinde sevdim ben seni...

Deli kanlı, kanı deli olandır
Seni delice sevendir kırkında
Haykıran yürektir Toroslar’ın zirvesinden
Akdeniz’e karşı
Öperek dağ nanelerini, okşayarak çamın dalını
Koşarak rüzgâra karşı
İçerek çözülen kar sularını ak pınarlardan
Ama ille de köpüğüne dokunarak Egenin, Kuşadasında
Bulutun gölgesinde, yosunun renginde
İyotun kokusunda
Sadece seni sevendir delikanlı, gözlerinin derinliğinde
Tahir’le Zühre kadar karşılıksız
Ferhat’la Şirin kadar sabırlı
Leyla ile Mecnun kadar tutkulu
Ve Garip’le Senem kadar sadık...

Karacaoğlan ve elif kadar dağlı
Dağlar kadar sevdalı…

Ben seni anamın mezar taşında sevdim
Dua ederken minicik ellerin...
Yaban güllerinin dikenlerinde sevdim seni
Tırnaklarınla tımar ederken
Ferahlasın diye yorgun düşen yüreği
Sevgi, neşe ve umut doluyken
Bir kuşluk vakti Cebeci’de
Bir canı ve bir ömrü bırakarak geride
Uzanırken öylece cansız Karşıyaka’da
Ben seni onun sıcacık ak sütünde sevdim
Helal mi helal, temiz mi temiz...

Ben seni mertçe, dürüstçe, erkekçe sevdim
Cüssesi küçük ama yüreği büyük
Keşke ölseydim de seni böyle sevmeseydim...

Al başını git diyor deli gönül
Kiremit kırmızısı bulutların üstünden öte
Elbette sana da vardır bir yer, bir yerlerde
Gün batımından biraz sonra...

Ali Doğan Dağbey
Kayıt Tarihi : 29.3.2021 21:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Doğan Dağbey