Kara Elmas Şiiri - Yaşar Cerit

Yaşar Cerit
427

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Kara Elmas

Ben bu alaca mor dağlarda,
Kara elmasın gönülsüz neferiyim.
Yaşadığım bu çağın ilerisinde,
Bacadan çıkacak isli bir nefesiyim.
Üstümde tulumum ayağımda çizmem,
Yaz kış bilmeden,
Sıcak soğuk demeden çalışan,
Bu kahpe düzenin elleri kelepçesiz,
İşçisiyim,
Esiriyim,
Emekçisiyim.
Ala şafakta uyurken sen,
Çoğu zaman gökyüzünü görmem ben,
Kırmızı nasırlı ellerimde kazmam,
Bu dehlizlerde apalarım ben.
Maden dağını durmadan kazarken,
Gözlerim ırar gider taş duvarlardan öte,
Düşünmemek elde mi?
Bir yerde zenginler fakirler,
Bir yerde iyiler kötüler,
Bir yerde de asiller ve örgütlenmeyen esirler,
Diğer tarafta da köşe kapmaca oynayan,
Kan içici vampirler…
Kimi kime şikayet edeceksin!
Sözümüzü kimse dinlemez,
Gücümüz de kimseye yetmez ki!
Her şeye rağmen şu içimizde,
Bir nefret dahi yeşermez ki.
İnsanca yaşamak buna deniyorsa,
Sadece doğduğum güne kızarım ben.
Çünkü maden ocağında kolanya yerine,
Bizim odalarımız hep is kokar,
Yerin yedi kat derinliklerinde,
Ayaklarımız balçıklı çamurlara batar.
Alın terimiz boncuk boncuk olur da,
Yanık bağrımızdan aşağılara akar.
Sarı baretimin keskin ışığında,
Bazen hayallere dalarım;
Geleceğe dair…
Bazen de hayal kim biz kimiz diye,
Hıçkırıklara kalır ağlarım.
Sonra vahşi kapitalizmin bize,
Günyüzü göstermediğini,
Ve hiç acımadığını kavrarım.
Bu düşüncelerde başıma bir uğultu serpişir,
Ansızın yerin derinliklerinden,
Sinsi sinsi bir duman yükselir.
Sanki ayaklarıma prangalar vurulur,
Hayallerim işte o an;
Bir kelebek gibi uçar gider.
Artık aldığım her nefeste is solurum,
Başım döner adeta sarhoş olurum,
Beynim uyuşur takatim tükenir,
Gözlerimin altına eflatun bir gölge çöreklenir,
Olduğum yere yığılır kaskatı kesilir,
Durağan gözlerde dona kalırım.
Sesim çıkmaz ama ille de bağırmak isterim,
Bunda da tamtam sesleri peydahlanır etrafımda,
Aklıma çağlar öncesinin kunta kintesi gelir,
Şeytani kahkahaların eşliğinde,
Baş ucumda bir fahişe belirir,
Kıvrak kıvrak mavi yalımlar arasında,
Raks eder durur…
Mavi yalımlar kırmızı bir ateşe dönüşür,
Bu fahişe de gelir tam bağrıma oturur;
Nefes alamam gerisi hayal meyal,
Bir varmış bir yokmuş olur.
Gün olur üstüme küllü su sıkarlar,
Gün olur kapıma beton duvar örer ustalar.
Asırlar geçer her şey unutulur,
Yeniden açarlar benim odamı,
Kazma sesleri tekrar duyulur,
Kömür olmuş bedenime acımadan vurulur.
Yine o çağın bir kış gününde,
Kahkahalar eşliğinde sobalara atılırım,
Tüten bacalarında isli bir nefes olur,
Kendi küllerim de savrulur da kaybolurum.

13 Mayıs 2014 de Manisa ilinin Soma ilçesindeki,
Kömür madeninde ölen 301 kişinin anısına yazılmıştır.

Bu şiir 21.05.2017 tarihinde
Radyo şiir sanatı tarafından günün şiiri seçilmiştir.

Yaşar Cerit
Kayıt Tarihi : 21.5.2014 21:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yaşar Cerit