Zamanların unutulmazını yaşamıştık
En büyük sevdaya yelken açmış
Aşkı biz leyla ile mecnun
Kerem ile aslı sanmıştık
Oysa ta ezeli de varmış meğer
Aşk havva ile adem
Yusuf ile züleyha dan kalmış
Çöl yangını dil yangın
Sen ve ben
Biz olmadık umutlar yeşertmiştik
O nasıl bir özlemdi bilmediğimiz
Hani
Şarkımız vardı yürekleri eriten
Şiirlerimiz vardı okuyanı delirten
Bir sözle yolumu yoluna çeviren
Azmı kaç tık gölgesinden ayrılığın
Kaç gece yalvardık
Diz çöküp avuç açıp tanrıya
Nece sonra sarardı
Köklü bir ağaç dalı gibiydik
Küme küme çiçek açan
meyve veren
Çılgın bir rüzgar gibi estikçe
Kasırga gibi silip süpüren
Yarasını saramadığım nazlı ceylan
Her bahar
Karanfil kokardı bastığın toprak
Mevsim artık sonbahar
O yeşil yapraklı çiçekli dallar
Hazan döküyor şimdi sarı sarı
Hasretine tutunduğum yar
Daha içmeden sarhoş olduğumuz
Bir sigarayı ikiye bölüp
Nefes nefes çektiğimiz
Kahve gözlüm
Umudun düştüğü yerde gözyaşını
Bana sakla bir mücevher gibi
Uçurumlarından çekip alan
Kara düşlerimin aydınlığı
Eylül direnişli
Haziran bakışlı hazan gülüm
Salim Erben
Kayıt Tarihi : 20.9.2019 17:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kara Düşlerimin Aydınlığı
beğeniyle okudum
TÜM YORUMLAR (1)