Kara çocuk ve arkadaşları ilçeye yakın bir köye bağ, bahçe çapalamaya gitmişlerdi. Hepsi ondört onbeş yaşlarında zıpkın gibi gençlerdi. En büyükleri on sekiz yaşındaydı. Bu yaş itibariyle büyük olduğu için başkanlık yapıyordu. Zaten çapalama için onu çağırmışlardı. O da herkesi toplamıştı. Akşama kadar çalışıp yedi buçuk lira para alacaklardı.
Sabah ezanında yola çıktılar iki saat yaya yol aldıktan sonra çalışacakları bağa varmışlardı. Mal sahibi onları bekliyordu. Yapacakları işi gösterdi ve abileriyle bir şeyler konuştu, cebinden bir şeyler çıkarıp abilerine verdi ve gitti. Daha onu hiç görmediler. Akşama kadar aç açık bağ çapaladılar. Akşam ezanı vakti abileri herkesin parasını verdi ,
- Haydi köye gidiyoruz
Dedi. Yola koyuldular. Kara çocuk
-Ağabey siz gidin ben ilçeye uğrayıp da geleceğim.
Dedi.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.