Beli bükülmüş, yaşlı, pejmürde bir adam.
Uzaklardan gelip kapıya yaslanıverdi.
Nasırlı, kırışık, titrek eliyle.
Kapının ziline dokunuverdi.
Kapıyı açtı yaşlıca bir kadın.
Kararmaya yüz tutmuş yazmasının toplayıp,
Görünen saçlarını şöyle bir geri serdi.
Merakla baktı kara adamın yüzüne, neyin nesiydi.
Baştan uca süzdü yabancıyı kadın.
Kaderi kararmış kara bir adam.
Adam uzatıverdi medet uman bakışlarla ellerini.
Sanırım günlerce lokma bile yememişti.
Kara gözleri gibi kara kalpli bu kadın.
Kara kaderli adama, sırtını çeviriverdi.
Kara adam karışık duygular içinde,
Karayemişin altına seriliverdi.
Örtmüyordu yazması kara kalbini kadının
Umurunda değildi damlalıktaki sarkıtlar
Yalvaracak mecali yoktu kara adamın
Halden anlayacağı yoktu yaşlı kadının.
Kadın nursuz bir bakış atıp, kapıyı kapattı.
Gece ilerleyince inlemeler çoğalıverdi.
Karın üstünde yatan, kara kaderli kara adam
Buz gibi soğuk gecede canını verdi.
Hamza Mamaş
Kayıt Tarihi : 23.11.2018 21:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!