II.
Her şehir
Kar altında güzeldir
Masalsıdır, gizemlidir, özeldir
Ama bu şehir
Kış perileri sizi inandırsın
Güliver Karlar Ülkesinde filminin
Doğal seti gibidir
Ara sokaklar
Bahçe çitlerine kadar
Silme karla dolar
Yaşlı teyzeler
Gün boyu cam kenarında
Örgü örerek ıssız sokaklara bakarlar
Delikanlı amcalar
Bir elde kürek
Oflaya puflaya
Kapı önlerini açarlar
Çocuklar okuldan sonra toplanır
Sokak aralarında kızak kayarlar
Aylar ve aylar boyunca
Güneş arada bir yüzünü gösterse de
Evlerin saçaklarından her daim
Cam cam buzullar sarkar
Bereketsiz kısacık günler
Merhabadan sonra hoşça kal faslıyla
Göz açıp kapayana dek gelip geçer
Dumanlı, gri akşamlar
İkindiden sonra bir aceleyle
Şehrin üstüne erkenden iner
Uzun kış geceleri uzadıkça uzar
Bir türlü bitmek bilmez
Puslu sabahlar nazlandıkça nazlanır
Gün yüzünü göstermez
Nice sonra sabahın karanlık sisi içinde
Önce uzaktan uzağa raylarda tıkırtılar
Derken buzlu yollarda ilk tramvaylar
Buğulu camlar ardında hayal meyal
Tek tük uykulu yolcular
Yorgun insanlarla
İlk seferler başlar
Bu şehirde yabancılar
Ve küçük bir entelektüel azınlık dışında
Kış boyunca kimse başı açık gezmez
Şapkalar, bereler, papaklar
Kapkara kıvırcık tüylü kalpaklar
Kadın erkek bütün başları süsler
Bu şehrin insanları
Kar altında baş açık dolaşana
Çok şaşırırlar
'U vas niyet şapıçka?
Oy bay, oçin jalka! ..' (1)
Laf aramızda
Dört yıl boyunca
Bu soruyla hep karşılaştım
Her seferinde
İşi şakaya dökerek uzaklaştım:
'Vıy şto?
U minya dengi niyeto! ' (2)
('Almatı Ey Almatı' adlı dosyadan)
(1) Sizin şapkanız yok mu? Eyvah, çok yazık!
(2) Siz ne diyorsunuz? Benim param yok!
Kayıt Tarihi : 12.5.2006 13:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!