Suz-i Nağme
Kar yağdı dağlara ah ömrüm sana ne desem
ne söylesem zülf-i yare ey gönül
bülbüle figan düştü, bağlara gam-ı hazan
giryan eden gül-i zare ne desem
ne söylesem zülf-i yare ey gönül
çıkıp yücelerde seyr-i seyran eylerdin
dört mevsim aleme suz-i nağme söylerdin
elifi solmuş bir gül şimdi hasret pare pare
gitti giden ömür geri gelmez ne çare
şimdi bütün akşamlarda hüzn-ü yas ağlar
aşk-ı endam kızıl bir alev olup yakmasaydı bu canı
bir ahım bile yeterdi yakmak için ol cihanı
ben ki, gözleri yetim bir dervişim şimdi ey yar
her doğrulduğumda yedi yerimden vurdular beni
bu yüzdendir karalar giyerim, küserim yıldızlara
yüreğimden bir gül düşürürüm sulara her akşam
ve her gece bir can-ı canan veririm toprağa
kör olur gözlerim nereye baksam
kar yağdı dağlara ömrün ah sana ne desem
ne söylesem zülf-i yare ey gönül
bağlara gazel düştü, bülbüle feryad-ı ah
giryan eden gül-i zare ne desem
ne söylesem zülf-i yare ey gönül
ben ki, aşkın yollarında yönünü yitirmiş seyyah
dağlara yazar giderim derdimi her sabah
gitti giden ömür geri gelmez eyvah
kar yağdı dağlara ömrüm sana ne desem
ne söylesem zülf-i yare ey gönül
yaramı bağrıma basar giderim
hasret ki dudağımda bir alev gül pare pare
gitti giden ömür geri gelmez ne çare
ne dost kaldı hanede ne de can-ı canan
yan şimdi ey gönül, dermansız derdine yan
Nuri Can
www.nurican.com
Kayıt Tarihi : 13.8.2003 12:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Menekşe Gülay
Sevgi ve dostlukla...
Erlaçin
TÜM YORUMLAR (3)