Kar Tanesi, Şarap ve Sarı Sokak Lambası

Neşeli bir insan yüzünü aydınlatmaya hasret sarı sokak lambası,
Bulutlar gibi buğulu bakan iki çift göz iki farklı bedende,
Kelebek olmadan melek olar zavallı tırtıl,
Rüzgara boyun eğen, kirlenmiş, gri bir kar tanesi...

Temiz pak yüzde, ışıl ışıl, yosun tutmuş iki yeşil göz.
Simsiyah pencereleriyle yeşile hasret zavallı metropol,
Küçük kızın neşeli sözler yazdığı sözsüz melodi gibi,
Rüzgara tek başına direnen, hırslı, beyaz yelkenli sonsuz mavilikte...

Aynada yeni tanıştığı ikiziyle kavga eden genç bir adam,
Günaydınla başlayıp iyi gecelere hasret upuzun bir gün,
Damarlarında kırmızı şarap aktığını zanneden aptal adam,
Kumrulara aşkı öğreten o kocaman yürek yine aynı adamın.

Kızın iri gözlerinin kalbine ayna tuttuğuna emin, genç adam.
Onu en sevdiği çocukluk oyuncağına benzetiyor genç kız.
Aralarında hiç varolmamış kelebeklerin hiç varolmamış dansları,
İki inatçi beynin iki aşık kalbe balta vurması...

Gece yarısından sonra yağan yağmuru aynada gözlerinde gören zavallı.
Cesaretin kaçmak değil savaşmak olduğunu yeni öğrenen başka bir zavallı...
Kapkara gözlerinde dünyayı dolaştığı biriciği yok artık.
Ateş kızılı saçlarında hayatı yakaladığı biriciği hiç olmamış gibi...

Gökten düşen son kar tanesinde kendini bulan genç, düşmekten korkuyor.
Tüm risklerle alay edip rüzgar sörfüne başlamak istiyor.
Nasılsa hiçbir dalga şu anki kadar yıkamaz onu.
Rüzgarla dans edip yeni serilmiş beyaz örtüye zarifçe konacak.

Sokak lambalarıyla dertleşen, yosun tutmuş kim bilir kaç çift gözden biri,
Neşeli şarkısını yırtmaktan korktuğu için yırtan kız,
Şarabın kızıllığı gözünü aldığında korkmaktan korkmaması gerek.
Sarı sokak lambasının aydınlattığı incecik bedeni dalgalanıp çoşuyor.

'Saçlarının alevinden fışkıran korlar yüreğimi yakıyor güzel kız'
'Gamzelerin yüreğimi delik deşik ediyor sevgilim'
Birlikte yırtılmış eski günlüğü yapıştıran iki çift aşık göz,
Dalından yeni kopmuş iki sarı yaprak sıkıca sarılıyor.

İlham kuşuna sarılıyor genç şair.
Şişmanca bir kedi küçük zavallı kuşun peşinde,
Hırçın yaramaz çocuğun hıçkırıkları gibi
Okyanusa kavuşan kayık, gemiye kavuşan deniz dans ediyor.

Şarabın imrendiği kızıllıkta saçlar her dokunuşla alev alev.
Genç adamın en az gözleri kadar kara saçlarında parlayan her kar tanesi...
Sarı sokak lambasında kemanın ritmiyle dalgalanan iki yapışık beden...
Kar tanesi, şarap ve sarı sokak lambası şahidim olsun: 'Seni Seviyorum...'