Mevsimlerden kış, ocak ayıydı iyi hatırlıyorum. Yılbaşından iki gün sonra
Sorulan her soruya yazılan her söze bir cevap vardı. Susmazdık sabahlara kadar kalp susar insan susmazdı.
Başlarda bir şiir olurdun yaza yaza öykü yaza yaza da bir roman. Ama adına şiir yazılırdı. Çokça sayfalar tükenirdi,kalemler kırılırdı
İplikle başlardım. Senden bahsedilince ya da bir sayfaya ya da bir romana, yazmaya başladım senin adına diyerek ne kelimenin sonunu nede o bahsettiğin cümlenin ortası bulabilme ihtimali yoktu onca satırın arasında kayboldum ilk defa
Zamanında insanlar “en kuvvetli bağ pamuk ipliğidir derlermiş. İnsan birini gerçekten çok seviyorsa ona pamuk ipliğiyle bağlanmalı derlermiş. Onun sebebi de incecik bağın kopmaması içinmiş.
Duygular diye diye şiir yazılmış sonrasında öykü bitmeyince roman olmuş bir kar tanesi sayısız yağan kardan tek bir kar tanesi düşer avuçlarımın içine.
Normalde mutlu şeyler yazmak adetim değildir hep aklımda otobüsün buğulu camları yada her gün aklımdan geçen ölüm yazıları. Aslında onca sayfa yazardım onca satır ama fazlası gözlerinde, kalsın oralarda Bir romana yazılacak bir hikayeye ya da öyküye yazılacak en güzel satırlara
Sonu güzel olan şeyler her zaman vakit alır. Derler eskiler…
Ben yazarım okumayı bilmem
Ben yazarım ben konuşmam ben yazarım ben yaşamam.
Ben yazarım sevmem gerekir. Güzel giden bazı şeylere.. güzel geleen o umutlara. Sevgiye;
Tek suçum yazmak
Ve masallar güzeldir…
Kayıt Tarihi : 21.12.2024 20:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!