gideceksen
yüreğin hasretin karabasan gecelerinde
vurur karanlığı yüzüne aldırmadan
ve dillerin lal olur
ellerinde ellerini bulamadığın
ömürler birikir ölüm havasında
dizlerinde rüyalar nöbet nöbet
denizin mavisinde gözlerin yad olur
gideceksen aldanır güneş ufukta aydınlığa
sabahlar kan olur
oysa sözler vardı yeminlere şahit
gecelere emanet bırakırken karanlığı
ve ardı sıra düşler oynaşırken içinde
ne ölümler vardı ömür saklayan
ve kimseye zevk vermezken hayat
aşktan aşka yol aldık
delicesine bir yağmur şafağında kenetlenmiş ellerimiz
bulutlara öğretirken sevdayı
bilmem hangi rüzgarın senfonisinde kalmıştır
yaşadığımız ıslak günlerin zehri
ya da kaç kere aldatılmıştır kim bilir
yağmur ve suyun sana benzeyen akıbeti
gideceksen şimdi
bir kar tanesi gibi git
özlemine bulaştırmadan öfkeni
ve kusmadan güzelliğini ulu orta yüreğime
tam şimdi
unutulmuş şarkıların eşliğinde acı acı
ve hüzün seferinde bir zaman
dem bu dem
an bu an
ruhun fatihaların anlamına muhtaç
dilinde olmamış bir dua
gideceksen tam şimdi git
usul usul
bir kar tanesi düşercesine
haydi git
Taha Türkmen
Kayıt Tarihi : 16.6.2017 01:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Taha Türkmen](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/06/16/kar-tanesi-139.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!