Atom, su molekülü mikroskobik altıgen,
Kimyası belli, iki hidrojen bir oksijen…
Bedi' sıfatının bir tecellisi görülür,
Dünyada yaratılmış başka örneği yokken...
Kar tanecikleri, çok küçük, beyaz, romantik,
Kar tanecikleri, hep simetrik ve estetik.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Gene bir saheser ustadim.Ilahi ihtisami gorupte rabbime asik olmamak mumkunmu? Ilham periniz sakisin,kaleminiz caglasin.
Gelelim,bir rumuz arkasina saklanan su zavalli yaratiga.Insansa,mertse yazdigi mesajlarin altina ismini soyadini koysun.
ANTOLOJININ ILGILILERINE SESLENIYORUM:Bu saldirilarin onunu almanin tek caresi siirlere sadece yetkili sairler yorum yazabilmeli.Unutmayin yetkili sair olmak icin kimligimizi faxlamamiz gerekiyor.Diger uyelerinde rumuzlarinin yanina isim ve soy adi koymalari rica edilir.Koymiyanlarin uyelikleri iptal edilir.Bu kadar basit.Sayin yetkililer,kuru kalabaligami ihtiyaciniz var? Size nezih bir grup yetmezmi? Burasi saygi deger bir siir sitesi,ben oyle olduguna inaniyorum.Yorgun,yogun bir gunun ardindan bu limana siginip ruhumu dinlendiriyorum.Siir ruhun gidasidir.Her sair bir caglayan,kimi incecik bir dere parmaklarinin ucunu zor islatir,kimide guldur guldur caglayan bir nehir.Hepsi bu denize dokulur.Her sairin uslubunu tarzini sevmiyebiliriz.Fakat bu ASLA bize o saire hakaret etme yetkisi vermez.Lutfen sevgimizde ve hos gorude comert olalim.Eger sairi daha iyi yazmasi icin elestirmek isteyen arkadaslar.Bunu kirmadan hakarete kacmadan,yapici elestirilerle yardim edsinler.Saygilar,sevgiler,selamlar.
uzun süredir aslinda bunun bir kapitalist düsünce oldugunu ileri sürmeme ragmen burasi tam yeri diye düsünüyorum: DÜNYA DA IKI CINS INSAN VARDIR: ASILLER VE KÖLELER, KAFASI CALISMAYAN KÖLELER...
Saygilar Ekrem Bey, siirlerinizi tekrar aktif hale getirmeniz dilegiyle...
Sevgili Üstad geçen gün mesajımda da belirtmiştim it ürür kervan yürür diye bırak istedikleri gibi ürüsünler gayeleri zaten senin şiirlerini çekmen onlara bu fırsatı tanıma sen şiirlerini tekrar aktif et Öykümüz ve Hasbihal grupları olarak yanındayız selamlar
Turhan Toy
Muhterem Ekrem Şama Abi;
İnanın ki sizinle ilgili hadiselere bugün vakıf oldum…Birkaç kendini bilmezin yaptığı bu çirkin sanal saldırılar ne sizi,ne de bizi yıldıramaz…Biz şiir yazarken ilhamımızı onlardan almadık ki,şimdi ilhamımıza pusu kursunlar….Her dönemde meyve veren ağaçlar taşlanmıştır…Siz de verimli ve inançlı bir şâir olduğunuz için saldırıya uğruyorsunuz…Söylenen çirkin ifadeler asla sizi tavsif etmez…Kem söz sahibine aittir.Onlar sizi bir ayna olarak kullanmışlar…Yani o çirkin ifadeler aslında kendilerini tavsif ediyor…Biz bölücü olmamak şartıyla, bütün fikirlerin her ortamda tartışılmasından yanayız..Tahammülsüzlüğün en bariz göstergesi saldırıdır..Bu silah tarih boyunca mükerreren kullanılmıştır.Siz de bu manada lince tabi tutuluyorsunuz…Dediğim gibi bu ifadeler sahiplerine aittir..Asla üzülmeyiniz…Altın çöpe atılmakla değerinden hiçbir şey kaybetmez..Her şeyde bir hayır vardır…Ne demiş Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri:
“Hak şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Arif anı seyr eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler.”
Metin olun…MUHABBET BAĞININ GÜLLERİ GRUBU olarak 87 kişiyle yanınızdayız…Sabır,sabır,sabır…Her şeyin ilacı o…..Yazmaya devam edin…Şâirler susmamalı….Şairler susarsa çakalların sesi yankılanır …..Sözlerimi Milli Şâir Mehmet Emin Yurdakul’un bir beytiyle noktalıyorum:
“Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et;
Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir; ”
M.Nihat MALKOÇ
“MUHABBET BAĞININ GÜLLERİ” GRUBU Kurucusu
Ekrem bey tebriklerimi sunuyorum cok yerinde ve güzel bir calisma malesef on puandan falzla verilmiyor sistemde ama gönlümdeki tüm puanlar sizindir efendim devamini bekliyoruz
saygilarimla siir_ce / Nurten Kederoglu
Harika şiiriniz için söyleyecek söz bulmak gerçekten güç kutlarım Mükemmellll
Önce yorumlar dikkatimi çekti,
tek tek okudum ve sonra bu muhteşem şiir,
ve ardınca baktım kimmiş bu yürekli şair,
Gördüm ki şairi şair,
şiiri şiir,
Sataşmaların ,
kusmaların, iğrençliklerin nedeni açık,
fikir teröristleri bunlar,
karşı fikre ,
düşünceye,
fikir ve düşünce ile karşılık veremeyen acizler grubu,
İşleri sadece saldırmaktır gerekçesizce,
şiiri,
satırlarla kirlettiklerini zannederler oysa,
satırları onların kişilikleri için açık bir delildir,
Kirli fikirler,
kirli ideolojilerin ürünleridir,
hak ve hukuk tanımazlar,
karşı fikir ve düşünceye ancak onların izin verdikleri oranda özgürlük vardır sanırlar,
önce böyle kirletmeye çalışırlar,
güneşi kirletmeye çalışmak gibi,
Bırak şair,
aklınca kirlettiklerini sansınlar,
Bil ki,
Kirletmeye çalıştıkları oranda güneşi tanırlar,
Bu çamurlardan korksak güneş olmaya aday olur muyduk ?,
Bilmelisin ki,
Zaman ne kadar doğru yolda olduğunu gösterecektir sana,
Şiirde, erdem adına yola çıkmak herkesin harcı olmasa gerek,
yükün ağır,
taşımalısın,
sırtında,
iki elinle,
gerekirse,
diz üstü,
gerekirse
sürünerek,
bu noktada ne de güzel söylemiş sevgili dostum Bedirhan,
' Karanlık, aydınlıktan,
yalan,
doğrulardan kaçar,
Güneş,
yalnızda olsa,
etrafına hep ışık saçar,
Üzülme,
doğruların kaderidir yalnızlık,
Kargalar,
sürü ile,
Kartallar,
hep yalnız uçar ...
Karga olmak kolay,
Biz ki kartallığa adayız,
Şiirde erdem için varız,
Kartal olmak varken,
asla karga olamayız,
Şiirin yorumsuzdu,
akıl - beyin idrak sahibi olması lütfedilmiş kullar için,
Devam dostum,
Bırak seni anlamasınlar,
seni,
sen gibi anlayanlar var ya,
Kartal olmasak da kartal olmaya aday insanlar var ya ! !
Mükemmel bir şiir......
Sanki kar taneleri gibi okşayıcı.
Düşündüren, feyz veren.
sataşmaları hiç kale almıyorum...
Ben şiirdeki aslete takıldım..
Tebrikler sayın Şama
Yere düşerken tanelerin paralelliği,
Harikadır ışığı yansıtma özelliği…
Bilinen fizik kuralları yetersiz kalmış,
Üzerinde çalışıyor kuantum fiziği…
SAYIN EKREM BEY...MERHABALAR...
ŞİİR TEKNİK VE EDEBİ İÇERİKLERLE FARKLI BİRLEŞMİŞ...FARKLI BİR HAVA VERMİŞ ŞİİRE KUANTUM FİZİĞİ YAKIŞMIŞ ŞİİRE HİÇ ŞİİRE GİRECEĞİ AKLIMA GELMEZDİ ,ANLAMI BİLDİĞİNİZ ÜZERE YA VARDIR YA YOKTUR...ŞİİRDE BÖYLE DUYGU VARSA YAZILIR... TEBRİKLER..KARLARIN YANSITTIĞI IŞIĞI BENDE ÇOK SEVERİM...
İNSAN AKLI NELERE ACİZ KALMIYOR Kİ...
Anlamaktan aciz kalıyor şu insan aklı,
Her metreküpü üçyüzellimilyon yapraklı.
Minnacık, saydam, çok özel bir altıgen kristal,
İlahi ihtişam kar taneciğinde saklı...
GÖRMEK VE BAKMAK ARASINDAKİ FARKI HARİKA YAKALAMIŞSINIZ..SANKİ O GÜZELLİK GÖZLERİMİN ÖNÜNE GELDİ...SABAH KAR YAĞARKEN BU ŞİİR OKUYACAĞIM AKLIMA GELMEZDİ...
SAYGILAR
Birisi diğeriyle asla birleşmeyerek,
Gökten titreyip süzülerek inerler tek tek…
Ledün ilmi erbabından birisi anlattı;
Her bir taneciği taşırmış ayrı bir melek…
Evet taşır Hocam...
Alemlerin Rabbinin eksiği mi var( haşa)..
Onun için imkansız bir şey mi var?( haşa)
Ya da Tasarruf etmek için korktuğu bir şey mi var (haşa)..
Mükemmel şiiriniz,gerek anlam gerek şiir olarak ışık tutmuş...Her yönüyle mükemmel buldum..
O malum şahıslar mı.......
Hocam,muhatap almaya bile değmeyecek fosiller..
Bırakın gitsin...
Saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 34 tane yorum bulunmakta