Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlayacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın
Allah kar gibi gökten yağınca
Karlar sıcak sıcak saçlarına değince
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
bir tehdit..bir muhatap..bir bekleyiş..bir bir bine kadar bir..bu şiir, adamı mırıldandırır...
musa candan kardeşime : Allah gökten kar gibi yağar evet; vahdetil vücud.. : Allah her yerdedir.
'kar içinde yanan kar' muazzam ifadedir. zira kar yakar eli.. soğuk da yakar..
'kar içinde yanan kar' muazzam ifadedir. zira kar yakar eli.. soğuk da yakar..
(Allah kar gibi gökten yağınca)Bu cümleyi uygun buldmadım.Alemde Allah ı zikretmeyen hiç bir zerre yoktur.Allah mekandan ve maddenen münezzehtir ama mekan ve madde ona zikr halinde özünde muhtaçtır.Allahın varlığının yarattığına nufuz etmesi yarattığının kendisi olması manasına gelmez.Nitekim cennette rabbinin cemalini seyirle şereflenecek insanlar Allah ın bir sıfatının içinde ama varlığının dışında olmayacaklarmı..Tevhid yada vahdeti vucut yaratılmışın ilahlığını temsil etmez.Niyet yada iç alemdeki algılama imani olsada cümlede bunu kullanmak hatalı.Hallcı mansurun (Enel hak) demesi yada Muhiddin Arabinin (Sizin taptığınız benim ayağımın altındadır demesi) veya Hz Ali nin (ben görmediğim Allah a iman etmem demesi) Çok farlı.Allah kar gibi gökten yağınca demek çok farklı.Burada bir sıfat algılanmışsa bir sıfatada genel bir isim vermek ve Allah demek yine yanlış....
kozmik alemin farkına olan inanan insan anlaşılmak istediğinin peşinde koşar hep.Ve oraya
anlaşıldığını ispat edince rahatlar, huzur bulur.köz köz olan ısınan ruhuyla kabule hazırdır yücelerde...saygılarımla...
sayın hocam sizin şiirlerinizi zevkle belleğimize kazıyoruz güzel şiirleriniz için teşekürler..sizden bir ricam aşağıdaki şiir ile ilgili eleştirilerinizi yaparsanız sevinirim..Bahtsız Umman
Ortasındayım bahtsız ummanın..
belkide bir damlasının üzerinde
gizemli suların koyu simgeleri
sır kapısını aralıyor her gün
..
altın sarısı parıltılar
köprü olur güneş ile aramda
sen güneş oluyorsun öbür ucuda ben...
martılar sesiz bugün..
sesizliğimiz buluşurdu yakamoz köprüsünde..
ne zaman susarsak
bir şeyler fısıldardı sullar içimize!
kulağıma pir sultanın sözleri süzülür
^^nasıl yar diyeyim ben böyle yare..
mecnun edip çöle saldıktan sonra ^^
mecnunum mavi çöllerde..
sen leyla olursun yaşlı gözlerime
kumsaldaki hayalin gömülüyor maviliklere
....yavaş yavaş...
ellerimi sana uzatığımda
hayal kırıklığına ağradım birden!
sular vermiyordu seni bana
martılardan sonra sullarda ihanet ediyordu bana
ama..
yüreğimdeki sıcaklığınla erimiş ırmağın
sızılı ve çoşkulu sullarıyla koşarım
vuslatımız için..
denizde belkide bir damlasında
hayatımda belkide tek anında...
ama visale ömrüm yetmesede
^^seni yaşamadan ölmeyeceğim^^
Dr Yahya Atayan
Hocam izin versen de o güzelim şiirlerini okusak. ne olurdu.
sezai bey sadece bu şiiri yazmış olsaydı bile ne denli engin ve zengin bir gönlün sahibi olduğunu ayan etmiş olurdu. gönül sahiplerini insan beni anlayıca anlayacak
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta