Günlerdir kar üstüne kar diyoruz
İçimizde diz boyu umutsuzluk
Bildiğimiz ne varsa unuttuk
Çekildik sokaklardan evlerimize
Kar yağsın kar diye bekliyoruz
Kımıltısız duruyor oldukları yerde
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
EN ÇOK SÖYLENMEYEN ACITIR | Cevdet Karal
Benim acımı şimdi en çok sen anlarsın
Açıkta kalmış iki yarayız ayrıldık
Nefret ettiklerimiz bile dokunaklı
Sevmiyorum sözleri aşk itirafı
Bırak artık yakamı terk edelim birbirimizi
Şaka değil işte buramdan taşıyor nefretim
Tek ve yalnız olan nasıl ayrılsın parçalansın
Ne ki aşk dediğin öfkeyle var göreceksin
Aynı tohum ikisinde rengi farklı çiçeğin
En çok söylenmeyen acıtır anladım
Şu dünyanın içine dalamadık birlikte
Sözün sonunu bulmadık konuşmadık
Sarılmadık birbirimize bir ve aynıydık
Ve hiç olmadı bir bahçemiz sere serpe
Açıkta kalmış birer yaraydık karşılaştık
Tuttuk kendimizi o yaradan kapattık
Silinmiş yol izi mi attığımız her adım
En çok söylenmeyen acıtır anladım
Senden ne kaldı geriye işte birden yaşlandım
Tam kapıyı açacaktım korkusuz bir adam ve karanlık
Birden bire aynada oldu bu ve o büyük korku
Ben kendime böyle ne yaptım tanrım
En çok söylenmeyen acıtır anladım
Ey örtüsü bin yerinden parçalanmış gece
Ve kavuşmayan gündüz sense dilimde
Birbirinize en yakın durduğunuz yerde
Söylenmeyen ne varsa çekmeden dibe
Sar günleri geceleri sar geri tanrım
En çok söylenmeyen acıtır anladımL
Bu güzel şiire Karla alakalı bir naziremi.Yorum olarka ekliyorum.
Şaire ve şiire tebriklerimle.
KAR KRİSTALLERİ
Suya giydirilmiş
Latif elbiseler gibidir,her bir kar kristali.
Sonsuzluk adetince,rahmet kaşesi olup
Adını tescillercesine, toprağa mührünü basan
Ey! sonsuz Kudret!
Bize iz'an lütfet.
Türk edebiyatında, kar ve kar yağışının nesnel halinden yola çıkılarak insan ruhunda oluşturduğu tedailere dair yazılmış en güzel şiir bana göre elhan ı şita şiiridir.. Ancak bu şiir de gerçekten çok tuhaf tedailere yol açabilen oldukça müteferrik vasıflara sahip bir şiir... Kar keyfini ve hüznünü tedai ettiren her iki şiirin birbiriyle buluşmasının hoş olacağını düşünerek Elhan ı Şita yı buraya kopyalamak istedim..günümüzün dili ve osmanlıcası bir arada..
Saygılarımla
ELHÂN-I ŞİTÂ
Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş;
Eşini gaib eyleyen bir kuş
gibi kar
Geçen eyyâm-ı nevbahârı arar...
Ey kulûbün sürûd-i şeydâsı,
Ey kebûterlerin neşîdeleri,
O bahârın bu işte ferdâsı:
Kapladı bir derin sükûta yeri
karlar
Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar!
Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyâz rîşe-i cenâh-ı melek
gibi kar
Seni solgun hadîkalarda arar;
Sen açarken çiçekler üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpâze,
Nâ'şın üstünde şimdi ey mürde
Başladı parça parça pervâze
karlar
Ki semâdan düşer düşer ağlar!
Uçtunuz gittiniz siz ey kuşlar;
Küçücük, ser-sefîd baykuşlar
gibi kar
Sizi dallarda, lânelerde arar.
Gittiniz, gittiniz siz ey mürgân,
Şimdi boş kaldı serteser yuvalar;
Yuvalarda -yetîm-i bî-efgan! -
Son kalan mâi tüyleri kovalar
karlar
Ki havâda uçar uçar ağlar!
Destinde ey semâ-yı şitâ tûde tûdedir
Berg-i semen, cenâh-ı kebûter, sehâb-ı ter...
Dök ey semâ -revân-ı tabiat gunûdedir-
Hâk-i siyâhın üstüne sâfî şükûfeler!
Her şâhsâr şimdi -ne yaprak, ne bir çiçek! -
Bir tûde-i zılâl ü siyeh-reng ü nâ-ümîd...
Ey dest-i âsmân-ı şitâ, durma, durma, çek.
Her şâhsârın üstüne bir sütre-i sefîd!
Göklerden emeller gibi rîzân oluyor kar,
Her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar.
Bir bâd-ı hamûşun per-i sâfında uyuklar
Tarzında durur bir aralık sonra uçarlar.
Soldan sağa, sağdan sola lerzân ü girîzan,
Gâh uçmada tüyler gibi, gâh olmada rîzân,
Karlar.. bütün elhânı mezâmir-i sükûtun,
Karlar.. bütün ezhârı riyâz-ı melekûtun...
Dök hâk-i siyâh üstüne, ey dest-i semâ dök,
Ey dest-i semâ, dest-i kerem, dest-i şitâ dök:
Ezhâr-ı bahârın yerine berf-i sefîdi;
Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi! ...
CENAB ŞEHÂBEDDİN
Kış Ezgileri (Günümüz Türkçesiyle)
Bir beyaz titreyiş, bir dumanlı uçuş,
Eşini kaybeden bir kuş gibi kar
Geçen ilkbahar günlerini arar…
Ey kalplerin çılgın ezgileri
Ey güvercinlerin marşları,
O baharın işte yarını bu:
Kapladı derin bir sessizliğe yeri karlar
Ki sessizce sürekli ağlarlar.
Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyaz melek kanadının saçağı gibi kar
Seni solgun bahçelerde arar;
Sen açarken çiçek üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpaze gibi,
Naaşın üstünce şimdi ey ölü
Başladı parça parça uçmaya karlar
Ki gökten düşer düşer, ağlar!
Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar!
Küçücük, beyaz başlı baykuşlar gibi kar
Sizi dallarda, yuvalarda arar.
Gittiniz, gittiniz ey kuşlar!
Şimdi boş kaldı baştan başa yuvalar;
Yuvalarda -feryatsız yetim gibi!-
Son kalan mavi tüyleri kovalar karlar
Ki havada uçar uçar, ağlar!
Ey kış günlerinin seması! Elinde yığın yığındır
Yasemin yaprağı, güvercin kanadı, sabah bulutu…
Dök ey sema -tabiatın ruhu uykudadır;-
Kara toprağın üstüne bembeyaz çiçekler!
Yapraksız ve çiçeksiz olan her ağaçlık şimdi
Bir gölgeler, siahlıklar ve ümitsizlikler yığınıdır.
ey kış semasının eli, durma, durma çek
Her ağacın üzerine bir beyaz örtü.
Göklerden emeller gibi yağıyor kar,
Her tarafta hayalim gibi koşuyor kar.
Sessiz bir rüzgarın saf kanadında uyuklarmış gibi
Bir aralık durur, sonra uçarlar.
Soldan sağa, sağdan sola titreyerek ve kaçarak,
Bazen uçmada tüyler gibi, bazen dökülmedeler.
Karlar sükût ilahilerinin ezgileridir,
Karlar melekler âleminin bahçelerinin çiçekleridir.
Ey semanın eli, kara toprak üzerine dök.
Ey semanın eli, cömertliğin eli, kışın eli dök;
Bahar çiçeklerinin yerine beyaz karı,
Kuşların ezgilerinin yerine ümit sessizliğini!
CENAB ŞEHÂBEDDİN
100 üzerinden 57 puan.
Beşeri ilişkileri ile doğal ilişkilerini oldukça anlamlı anlatmış, Yazar.Buradaki benzetmelerle iç içe yaşadığımızın basit bir örneğini vermiş.Beğeni ile okudum.Kutluyorum.Saygılarımla.
güzeldi kara özlem. umutların bekleyişi temiz bir dünya gibi karın gelişi. kaleme sağlık.
Beyaz Adam
kar yağsa da
üstüme yürümeyen
beyaz adam yapsam!..
oturtsam soba başına
ergime oyunu oynasam!
oyun dediğin nedir ki
aşk ortasından geçen çizgi
ben çizsem
silse beyaz adam!..
T.Atay
bir kardeş şiirle,şairi kutlayarak...herkese saygılarımla efendim...
...Bize şu kış gününün bereketli karını belki tersi bir durumumla ironi olarak anlatan bu yüreği kutlarız.
...hani argo olarak kötü duruma düşene 'Mart karı yağdı' diyorlar ya işte belkide karın diğer bir yüzünü anlatmış ola bilir.
...şiir herhalükârda sevimli
...kutlarım şairimizi.
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta