Hani eller vardır
İsteksiz bir sona şahitlik eder
Ağzın tetikliyemediği
Elvedalardan mirastır
Havada asılı duran hasret
Yola serpilen kar
Ve yolcudur ayrılıklar boyu
Motoru bozuk bir arabayla
İçe gümülür suskunluk
Buzlu ve terkedilmiş yolları paylıyan
uykusuz saatlerin kıskacında
rahatsız edici bir efkardır
asıl seni hatırlatan
böyle zamanlarda
alışılması güç olur yol bilmeyen
kervansız göçlerin
kar altında kalan
kış uykuları
arada sensizlik ve kefen beyazlığı
örtünür ansızın üzerime
gözü yorar karaltılarıyla ölü şehirler
uykular delinir boylu boyunca
buz dağlarına çarpar adımlarım
kabusları yaşarım her an
bulutlara uyanırken gökyüzü
usul usul gözlerini ararım
bir daha bulamayacağımı bilerek
dedimya çırpınsada avaz avaz
dönüşü olmaz pişmanlığın
gurur okşanmış için için
delikanlılığa sığdırılamayan gözyaşı
aktıkça silinir nüfussuz kentlerden
varoşların dar sokaklarına doğru
yalnızlığa mesafeler kalır
birde yorgunluklar
derken yükünü boşaltır duran araba
mola yerlerinin pahalı salonlarında
demli çaylar yudumlanır
sigara dumanıyla emzirilir
düş kırıklıkları
nahoş acısı kutsanır aşkın
umursamazlığın şehrine çeyrek kala
(10.03.2003)
Samet ÇetinKayıt Tarihi : 12.3.2003 21:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!