İstanbul’a kar yağıyor hey!
Kubbelere ağaçlara minare uçlarına
Aleme kar yağıyor
Sultanahmet’e Ayasofya’ya Gülhane’ye
İstanbul’a kar yağıyor
Üsküdar’a Sarayburnu’na
Zeytinburnu’na kar yağıyor
Nedensiz ağlıyorum
Suriyeli bir çocuğun üşüyor ayakları
Sokulsa da annesinin koynuna
İçi titriyor minik kızın, annesinin
Annesinin sırtı buzdan duvar
Anne gözlerini kapatsa da
Göz kapaklarının altında patlıyor bombalar
Ne kadar dikmiş Babıali’den iniş
Anne kızın ayakları dibinde akıp giden arıkta sular
İstanbul’a kar yağıyor hey!
Senin de için titremez mi sayın bey! ...
Nedensiz ağlıyorum
İçi titriyor ıslak kedilerin, kuşların ve köpeklerin
İstanbul’kar yağıyo ince ince
Gözlerim kör
İnce bir sızı tutuyor her yeri
Yüzümün yanışından anlıyorum
Küçük kız soğuktan sancıyan karnını tutuyor
Babıali’den inerken dik yukarı çıkıyorum
Bir bomba olup patlamak istiyorum osirisin gözlerinde
İstanbul’a kar yağıyor
Gümüşhanevi’nin hane-i saadeti üzerinde
İhtilal dozerleri canlanıyor
Bir sigara içimi
Durup dururken ağlıyorum
Yıkık duvarlar üzerine kar yağıyor
Ey! dünyanın birikmiş zalimleri! ...
Kokuşmuş ruhlarınıza da kar yağacak
Bir yanardağ ağzı gibi fışkıracağım
Bütün radyoaktivitem ve fosforlarımla
Yağacağım üzerinize
Mazlum kanıyla biriktirdiğiniz altınlarızı
Eritip lağım gibi ağzınızdan akıtacağım
Ateşten bir azap olup yağacağım üzerinize
Bir dolara kıydığınız canların ahı olacağım
Boğacağım sizi gizli kuytularınızda
Kaçmakla kurtulamayacaksınız ellerimden
Ellerimin elektriği patlayacak
Şeytanın nuruyla parlayan yüzlerinizde
Ne kadar karanlık olduğunu göreceksiniz
Patlayınca ışığım gözlerinizde
He…hey! İstanbul’a kar yağıyor
İstanbul kimin
Bizans’ın şarap kuyusunda demlenen
Eski aşklarım var benim
Ayasofya’nın ayazmasına gizlediğim
Eski aşklarım var benim
Yedikule’nin zindanlarında sakladığım
Eskimeyen öçlerim var benim
Harem’in avlusuna kar yağıyor
Cellat çeşmesinde ahlarım ağlıyor
Oda oda sönmüş ekmek fırınları
Devlet-i Aliye’nin kapısına kar yağıyor
Hava böyle soğuktu yine
İstanbul’un kucağında ölürken Helena
Kar yağıyordu İstanbul’a
Kalbime kar yağıyor
Ruhum’a İstanbul’a
Sofya’nın mezarına
İstanbul kuyu kuyu
İstanbul tepe tepe
Yedi tepe İstanbul
Yedisine de kar yağıyor
Küçük bir kızın üşüyor elleri
İçi titriyor sevgilerin
Bir azaba sarılıyor ruhum
Som buzdan
Soğuktan yanıyorum
Donuyor gözyaşlarım
Düşüp kırılıyor kaldırımlarda
Tuz buz oluyor ahlarım
İstanbul’a kar yağıyor
Be! hey! inanmaz mısınız! ...
İstanbul’a kar yağıyor
Nedensiz gülüyorum
Ağlamak istiyorum
İstanbul’a kar yağıyor
Kubbelere ağaçlara minare uçlarına
Ruhuma soğuk bir rüzgar vuruyor.
Kayıt Tarihi : 30.12.2014 13:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!