Deniz gözlerin aklına gelince kâinatın
Yakıcı bir ayaz kaplar Ankara sokaklarını
Ve soğuk çatlatır asfaltın dudaklarını
Kar taneleri senden bahsedince düşerken
Hava aniden buz kesilir
Artık kimse kimseyle konuşmaz
Asılır gülümseyen herkesin suratı
İnsanlar yavaşça evlerine çekilir
Ve kimsenin ağzını bıçak açmaz
Donarken, adını anınca gül yaprakları
Ölüm sessizliğine bürünür sokaklar
Sensizliğe bürününce benim içimdeki dağlar
O an, usulca geçerim ıssız kaldırımları
Oysa içimdeki fırtına korkutur
En fütursuz yıldırımları, biliyorum
Ben kendimle birlikte götürüyorum
İçimdeki kara kışı gittiğim her yere
Sıcak yataklarda hiç ısınamıyorum
Buz tutuyorum sobaların önünde
Tanıyamıyorum kendi öz uzuvlarımı
Ve yangın yerine dönüyor yüreğim
Sen ateş olup sarınca her tarafımı
Biliyorum, bir gün duracak bu fırtına da
O gün ne soğuk kalacak ne kış ne ayaz
O gün farkını kaybedecek siyahla beyaz
İşte ben böyle güzel veda edeceğim sana.
Yeter ki o sonsuz vuslat günü gelene dek
O deniz gözlerin karışmasın kızıl ufuklara
Kayıt Tarihi : 29.1.2013 12:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nuh Üstün](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/01/29/kar-262.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!