Kar, pamuk kadar yumuşak,
Azrail kadar acımasız,
Beyazlığında doğum gizlenir,
Beyazlığında ölüm saklanır,
Yağmayın karlar, başıma yağmayın,
Renginiz masumiyeti belirtir,
Başımdaki karlarda çektiğim acılar gizlenir.
Ne olur yağmayın saçlarıma,
Yağmayın yollarıma, yağmayın bahtıma,
Yeterince yalnız ruhumu,
Birde siz dondurmayın masum renkli soğukluğunuzla...
Kar korkutur beni,
Çünkü karlı bir günde öğrendim kaybetmeyi,
Karlı bir günde öğrendim,
Çaresizliği, yudum yudum zehir içer gibi içmeyi.
Ve susmayı öğrendim,
Ne olursa olsun susmayı,
Acıyı, kederi yüreğime gömmeyi,
Gözlerimdeki yaşları yüreğime akıtmayı,
Yüreğimde volkanlar patlarken,
Taş gibi bir yüzle yaşamayı öğrendim…
Yüreğimde hapsolmayı öğrendim,
Yüreğinde hapsolmak,
Ne kadar zor bir duygu,
Kalbindekini anlatmak ister, anlatamazsın,
Birşeyler gelir diline,
Heycanlanır, için içine sığmaz,
Bir kuş gibi çırpınır yüreğin,
Bir şey tutar seni, dilin dolanır,
Anlaşılamamak korkusuyla,
Hiçbirşey anlatamazsın…
Yüreğimde hapis yaşarım hayatı,
En acısı sevgimi, sevdiğimi söyleyemedim.
Herkes duygusuz derken bana,
Oysa ben yaşarken ölmeyi öğrendim,
O korkunç yalnızlığımla...
Ey saçlarıma yağan karlar,
Yüreğimede yağsanız ya,
Söndürebilirseniz sayet,
Söndürseniz ya yüreğimdeki yangını da,
Ve erirken sizler, içinizde beni de eritseniz ya...
Kayıt Tarihi : 11.2.2007 06:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!