KAPTANIN KIZI
Kaptırıp mavilerin gözesine özünü,
Gurubun kadehinden içti kaptanın kızı.
İmbatın kulağına söyleyip son sözünü,
Sahilden rüzgâr gibi geçti kaptanın kızı..
Vurulup köpük köpük dalgalanan sulara
Muhayyer nağmelerle dolardı kuytulara.
Yakamozun koynunda dalarak uykulara,
Sahilden rüzgâr gibi geçti kaptanın kızı.
Mehtaba sevdalıydı yıldızlara nişanlı.
Hayalinden gemiler geçerdi anlı şanlı.
Samanyoluna yoldaş, mehtapla eş zamanlı,
Sahilden rüzgâr gibi geçti kaptanın kızı.
Deryanın ortasından bilinmeze akarak,
Dümeni kürekleri yelkenleri yakarak.
Körfezin yüreğine kor ateş bırakarak,
Sahilden rüzgâr gibi geçti kaptanın kızı.
Kim bilir hangi koyu seçti kaptanın kızı…
Kayıt Tarihi : 3.10.2006 11:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kaptanın kızı
Her an karada kalıp, denizi özleyerek
Yüreğinde hasreti, çeker kaptanın kızı
Gidenler gelir diye yolları gözleyerek
İçi içine sığmaz bakar kaptanın kızı
Dalgalar gidip gelir düşlerken kayakları
Yol alır su üstünde elinde dayakları
Elmas gibi kumlarda batarken ayakları
İnci gibi göz yaşı döker kaptanın kızı
Güneşin batışında tutarak nefesini
Yaklaşan son gemide beklerken efesini
Güvercinler terkeder büyücünün fesini
Gözünü değneğine diker kaptanın kızı
Sabahın seherinde artık ağlamamakta
Şu an karada iken akıp çağlamamakta
Nameleri döktürüp yürek dağlamamakta
Bunca hasret boynunu büker kaptanın kızı
Mikdat Bal
TÜM YORUMLAR (2)