Bazen düşünmüyor değil insan geçen gemilere bakarken...bir haziran akşamı yalnızlığı törpüleyen ve içine yakan şey nedir diye...Kim bilir belki yalnızlığın kahredici acıtan bıçağıdır...çok uzak şehirlerin insanları geçiyor otobüslerden...uçaklarda çok uzak ülkelerin insanları...iç hatlarda olanlar beni göçmen olarak alsa yanlarına yada dış hatlarda olanlar zorunlu mültecidir aşka sığınma kanunundan yararlanmak istiyor...deseler....
oysa ne iç hatlar ne dış hatlar anlar halinden insanın...aşk ekmek kadar kutsal ise neden insanlar inanmıyor ona...ben inandım geçen her rüzgara...aldandım her kısık sesli sevişmelerden sonra...bir film izler gibi seyrettim onları...kimsenin hakkı yoktu içimdeki geminin filikalarını çözmeye...Onlar acil anlarımda kullanılacaktı... sonradan farkettim meğer o gemi'nin kaptanı benmişim...
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta