Bir ağaç dalı yerine
Televizyon antenine konmuşlardı…Üşümüş ve yorgunlardı.Biri diğerine
sokulmak istedi.Bütün gece uçmuşluğun yorgunluğunu unutarak,
Yürümekle,uçmak arası…
Tökezledi…Ya uçacak ya da düşecekti.O…O hiç birini seçmedi.Daha bir sıkı
sarıldı ayakları.Soğukluğunu hissetti.Tünediği ne olduğunu çözemediği Metelin.
Bu metal ki soğuktu, düz ve kusursuzdu.Tırnaklarını geçirip, tutunamıyordu.
Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!
Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
Devamını Oku
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!
Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,