Kapına Geldim Yarabbi-1 Şiiri - Yorumlar

Hasan Turgut
451

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Firkatte serzeniş, gönül bîzarım,
Dünyâ-i gam ile hem-hâl-i zârım,
Yalnızlık beldesi bir virânârım,
Rahmetin aşkıyla geldim kapına.

Kudretin seyrine düşdü âh u cân,
"Ol" emrinle eyler arş-ala seyran

Tamamını Oku
  • Hasan Turgut
    Hasan Turgut 22.11.2024 - 07:47

    Bismillahirrahmanirrahim.
    Değerli Cihat kardeşim Allah'a yaklaşmak ve onun rızasına çivi olmak, İslam'ın en temel meselelerinden biridir. Bu yolda doğruluk, teslimiyet ve Kur'an ile sünnet sıkı sıkıya bağlılık esastır. Allah Teala bu hususta sonuçta apaçık bir rehber bırakmıştır: Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz'in (sav) sünneti. Allah Teâlâ, kullarına nasıl yaklaşacağını ve nelerle razı olabileceğini bizzat maide 35 inci ayette belrttigi gibi
    Ey iman edenler! Allah'a karşı takvalı olun ve O'na vesileyi arayın.
    o tarihten itibaren kasıt, Allah'a yakınlaşmaya işaret olacak her meşru ameldir. Namaz, oruç, sadaka, Kur'an okumak, tevbe ve dua gibi ibadetlerle Allah'a yaklaşmak mümkündür. Bu ayet açıkça gösteriyor ki, bizzat Allah'ın bildirdiği şeylerdir.
    Allah'ın hükmüyle çelişen, bidat ve hurafeye dayalı uygulamalar, insanlara sapkınlığa uygulanması. Nitekim Allah, bu tür sapmaların tehlikesini şu şekilde bildiriyor:
    "Kim, kendisine doğru yol belli olduktan sonra Peygamber'e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu dönüş yolunda bırakır ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir!"
    (Nisa, 4/115
    Peygamber Efendimiz (sav) de sahih bir şekilde Allah'a nasıl yaklaşılacağını göstermiştir. O'nun bidatlere veya hurafelere yer yoktur. Hadis-i şeriflerde şöyle buyurmuştur:
    "Kim bizim bu işimize (dinimize) uygun olmayan bir şey ihdas ederse (yenilik eklerse), o reddolunur."
    (Buhari, İ'tisam; Müslim, Akdiye)
    Bu hadis, dinde olmayanların uymamasının kabul edilip edilmeyeceğini açıkça ortaya koymaktadır.
    Allah Teâlâ, kendisine yönelirken şirk ve hurafeden sakınılmasını emretmiştir:
    "Allah, kendisinin şirk koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başka dilediği kişileri bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiş olur."
    (Nisa, 4/48)
    Bir kimse, Allah'a yakınlaşmak için bidatçi bir şeyhe veya uyumlu hale getirilmiş kurallara dayanıklısa, bu açık bir sapkınlık olur. Allah'ın koymadığı bir yol dine değişir, insan felakete uğrar.
    Allah'a yönelmek isteyen bir kulun vesilesi Kur'an-ı Kerim ve sahih sünnet olmalıdır. Allah'a yaklaşmak için bir araç veya rehberlik besleyici olarak, ne hurafeci şeyhlerin ne de batıl inançların herhangi bir rolü vardır. Allah Teala şöyle buyuruyor:
    "Gerçek şu ki, bu Kur'an en doğru yola iletir."
    (İsra, 17/9)
    Bu nedenle sapkın fikirlerden ve hurafelerden uzak durarak, Allah'ın ipine sıkı sıkıya sarılmalıyız. Arkadaşlarım tarafından Kur'an ve sünnetten ayırmasın, rızasına uygun bir hayat nasip etsin.
    Vesselam.

    Cevap Yaz
  • Hasan Turgut
    Hasan Turgut 22.11.2024 - 07:47

    Bismillahirrahmanirrahim.
    Değerli Cihat kardeşim Allah'a yaklaşmak ve onun rızasına çivi olmak, İslam'ın en temel meselelerinden biridir. Bu yolda doğruluk, teslimiyet ve Kur'an ile sünnet sıkı sıkıya bağlılık esastır. Allah Teala bu hususta sonuçta apaçık bir rehber bırakmıştır: Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz'in (sav) sünneti. Allah Teâlâ, kullarına nasıl yaklaşacağını ve nelerle razı olabileceğini bizzat maide 35 inci ayette belrttigi gibi
    Ey iman edenler! Allah'a karşı takvalı olun ve O'na vesileyi arayın.
    o tarihten itibaren kasıt, Allah'a yakınlaşmaya işaret olacak her meşru ameldir. Namaz, oruç, sadaka, Kur'an okumak, tevbe ve dua gibi ibadetlerle Allah'a yaklaşmak mümkündür. Bu ayet açıkça gösteriyor ki, bizzat Allah'ın bildirdiği şeylerdir.
    Allah'ın hükmüyle çelişen, bidat ve hurafeye dayalı uygulamalar, insanlara sapkınlığa uygulanması. Nitekim Allah, bu tür sapmaların tehlikesini şu şekilde bildiriyor:
    "Kim, kendisine doğru yol belli olduktan sonra Peygamber'e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu dönüş yolunda bırakır ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir!"
    (Nisa, 4/115
    Peygamber Efendimiz (sav) de sahih bir şekilde Allah'a nasıl yaklaşılacağını göstermiştir. O'nun bidatlere veya hurafelere yer yoktur. Hadis-i şeriflerde şöyle buyurmuştur:
    "Kim bizim bu işimize (dinimize) uygun olmayan bir şey ihdas ederse (yenilik eklerse), o reddolunur."
    (Buhari, İ'tisam; Müslim, Akdiye)
    Bu hadis, dinde olmayanların uymamasının kabul edilip edilmeyeceğini açıkça ortaya koymaktadır.
    Allah Teâlâ, kendisine yönelirken şirk ve hurafeden sakınılmasını emretmiştir:
    "Allah, kendisinin şirk koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başka dilediği kişileri bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiş olur."
    (Nisa, 4/48)
    Bir kimse, Allah'a yakınlaşmak için bidatçi bir şeyhe veya uyumlu hale getirilmiş kurallara dayanıklısa, bu açık bir sapkınlık olur. Allah'ın koymadığı bir yol dine değişir, insan felakete uğrar.
    Allah'a yönelmek isteyen bir kulun vesilesi Kur'an-ı Kerim ve sahih sünnet olmalıdır. Allah'a yaklaşmak için bir araç veya rehberlik besleyici olarak, ne hurafeci şeyhlerin ne de batıl inançların herhangi bir rolü vardır. Allah Teala şöyle buyuruyor:
    "Gerçek şu ki, bu Kur'an en doğru yola iletir."
    (İsra, 17/9)
    Bu nedenle sapkın fikirlerden ve hurafelerden uzak durarak, Allah'ın ipine sıkı sıkıya sarılmalıyız. Arkadaşlarım tarafından Kur'an ve sünnetten ayırmasın, rızasına uygun bir hayat nasip etsin.
    Vesselam.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 22.11.2024 - 06:29

    Allah'ın kapısına ne ile gidileceğini bizzat Allah ve onun Resulü beyan ediyor Hasan bey. Eğer o iki kudsi kaynağa uymak yerine, sapık ve hurafeci şeyhlerin abuk sabuk düsturlarına tabi olarak varırsan reddedileceğin ve onlarla beraber nar-ı cahime atılacağın kesindir.

    Hayırlı tercihler.

    Cevap Yaz
    Hasan Turgut

    Bismillahirrahmanirrahim.
    Değerli Cihat kardeşim Allah'a yaklaşmak ve onun rızasına çivi olmak, İslam'ın en temel meselelerinden biridir. Bu yolda doğruluk, teslimiyet ve Kur'an ile sünnet sıkı sıkıya bağlılık esastır. Allah Teala bu hususta sonuçta apaçık bir rehber bırakmıştır: Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz'in (sav) sünneti. Allah Teâlâ, kullarına nasıl yaklaşacağını ve nelerle razı olabileceğini bizzat maide 35 inci ayette belrttigi gibi
    Ey iman edenler! Allah'a karşı takvalı olun ve O'na vesileyi arayın.
    o tarihten itibaren kasıt, Allah'a yakınlaşmaya işaret olacak her meşru ameldir. Namaz, oruç, sadaka, Kur'an okumak, tevbe ve dua gibi ibadetlerle Allah'a yaklaşmak mümkündür. Bu ayet açıkça gösteriyor ki, bizzat Allah'ın bildirdiği şeylerdir.
    Allah'ın hükmüyle çelişen, bidat ve hurafeye dayalı uygulamalar, insanlara sapkınlığa uygulanması. Nitekim Allah, bu tür sapmaların tehlikesini şu şekilde bildiriyor:
    "Kim, kendisine doğru yol belli olduktan sonra Peygamber'e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu dönüş yolunda bırakır ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir!"
    (Nisa, 4/115
    Peygamber Efendimiz (sav) de sahih bir şekilde Allah'a nasıl yaklaşılacağını göstermiştir. O'nun bidatlere veya hurafelere yer yoktur. Hadis-i şeriflerde şöyle buyurmuştur:
    "Kim bizim bu işimize (dinimize) uygun olmayan bir şey ihdas ederse (yenilik eklerse), o reddolunur."
    (Buhari, İ'tisam; Müslim, Akdiye)
    Bu hadis, dinde olmayanların uymamasının kabul edilip edilmeyeceğini açıkça ortaya koymaktadır.
    Allah Teâlâ, kendisine yönelirken şirk ve hurafeden sakınılmasını emretmiştir:
    "Allah, kendisinin şirk koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başka dilediği kişileri bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiş olur."
    (Nisa, 4/48)
    Bir kimse, Allah'a yakınlaşmak için bidatçi bir şeyhe veya uyumlu hale getirilmiş kurallara dayanıklısa, bu açık bir sapkınlık olur. Allah'ın koymadığı bir yol dine değişir, insan felakete uğrar.
    Allah'a yönelmek isteyen bir kulun vesilesi Kur'an-ı Kerim ve sahih sünnet olmalıdır. Allah'a yaklaşmak için bir araç veya rehberlik besleyici olarak, ne hurafeci şeyhlerin ne de batıl inançların herhangi bir rolü vardır. Allah Teala şöyle buyuruyor:
    "Gerçek şu ki, bu Kur'an en doğru yola iletir."
    (İsra, 17/9)
    Bu nedenle sapkın fikirlerden ve hurafelerden uzak durarak, Allah'ın ipine sıkı sıkıya sarılmalıyız. Arkadaşlarım tarafından Kur'an ve sünnetten ayırmasın, rızasına uygun bir hayat nasip etsin.
    Vesselam.

    Hasan Turgut

    Bismillahirrahmanirrahim.
    Değerli Cihat kardeşim Allah'a yaklaşmak ve onun rızasına çivi olmak, İslam'ın en temel meselelerinden biridir. Bu yolda doğruluk, teslimiyet ve Kur'an ile sünnet sıkı sıkıya bağlılık esastır. Allah Teala bu hususta sonuçta apaçık bir rehber bırakmıştır: Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz'in (sav) sünneti. Allah Teâlâ, kullarına nasıl yaklaşacağını ve nelerle razı olabileceğini bizzat maide 35 inci ayette belrttigi gibi
    Ey iman edenler! Allah'a karşı takvalı olun ve O'na vesileyi arayın.
    o tarihten itibaren kasıt, Allah'a yakınlaşmaya işaret olacak her meşru ameldir. Namaz, oruç, sadaka, Kur'an okumak, tevbe ve dua gibi ibadetlerle Allah'a yaklaşmak mümkündür. Bu ayet açıkça gösteriyor ki, bizzat Allah'ın bildirdiği şeylerdir.
    Allah'ın hükmüyle çelişen, bidat ve hurafeye dayalı uygulamalar, insanlara sapkınlığa uygulanması. Nitekim Allah, bu tür sapmaların tehlikesini şu şekilde bildiriyor:
    "Kim, kendisine doğru yol belli olduktan sonra Peygamber'e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu dönüş yolunda bırakır ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir!"
    (Nisa, 4/115
    Peygamber Efendimiz (sav) de sahih bir şekilde Allah'a nasıl yaklaşılacağını göstermiştir. O'nun bidatlere veya hurafelere yer yoktur. Hadis-i şeriflerde şöyle buyurmuştur:
    "Kim bizim bu işimize (dinimize) uygun olmayan bir şey ihdas ederse (yenilik eklerse), o reddolunur."
    (Buhari, İ'tisam; Müslim, Akdiye)
    Bu hadis, dinde olmayanların uymamasının kabul edilip edilmeyeceğini açıkça ortaya koymaktadır.
    Allah Teâlâ, kendisine yönelirken şirk ve hurafeden sakınılmasını emretmiştir:
    "Allah, kendisinin şirk koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başka dilediği kişileri bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiş olur."
    (Nisa, 4/48)
    Bir kimse, Allah'a yakınlaşmak için bidatçi bir şeyhe veya uyumlu hale getirilmiş kurallara dayanıklısa, bu açık bir sapkınlık olur. Allah'ın koymadığı bir yol dine değişir, insan felakete uğrar.
    Allah'a yönelmek isteyen bir kulun vesilesi Kur'an-ı Kerim ve sahih sünnet olmalıdır. Allah'a yaklaşmak için bir araç veya rehberlik besleyici olarak, ne hurafeci şeyhlerin ne de batıl inançların herhangi bir rolü vardır. Allah Teala şöyle buyuruyor:
    "Gerçek şu ki, bu Kur'an en doğru yola iletir."
    (İsra, 17/9)
    Bu nedenle sapkın fikirlerden ve hurafelerden uzak durarak, Allah'ın ipine sıkı sıkıya sarılmalıyız. Arkadaşlarım tarafından Kur'an ve sünnetten ayırmasın, rızasına uygun bir hayat nasip etsin.
    Vesselam.

Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta