Kapımı çaldı
Evdeydim
Yüzsüz misafirdi ayrılık
Kapıyı çarpamadım
Çöktü haneme hüzün
Sen gittiğin gün.
Dokundu
Saçlarıma kar yağdı
Dondu
Kirpiklerimde mutluluk
Gül vuruldu
Kan tutuyordu ellerinde hüzün
Sen gittiğin gün.
Savruldu yaprak
Ezildi toprak
Öldü ardıçkuşu
Sensiz taşıdığım can
Başıma dar cihan
Uzak yollardan geldi hüzün
Sen gittiğin gün.
Titredi yüreğim
Lambada fitil alevi gibi
Gölgesi düştü eşiğime
Sürüldü is gibi kapıma hüzün
Sen gittiğin gün.
Isırgan acısıydı
İçtiğim tuzlu su
Baş dönmesi, mide tutması
Söndürmedi ateşi hiçbir su
Gitmedi ayrılık korkusu
Vebaydı, çöktü hüzün
Sen gittiğin gün.
Dünya dar geldi
Kurudu gözlerim
Yağmur damlalarına sığındım
Gözlerin
Bir kelebek ölüsü ellerime düştü
Sözlerin
Kurşun yarası göğsümde
Bir beyaz mendildi hüzün
Sen gittiğin gün.
Hep bir yanım boş kaldı
Ve hep kanadı bir yanım
Sözlerindi/ gözlerindi
Yarama bastığım hüzün
Sen gittiğin gün.
9 Kasım 2009
Bekir UrfalıKayıt Tarihi : 28.4.2010 17:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kutluyorum çok bir serbest eser okudum..
saygılar
yokluk sonsuzluk koridoru
bir küçük ateş böceği
düşüncelerimize ışık olan
varlık yolunda yokluğa koşan bedenlerimize.
kaleminize sağlık.
TÜM YORUMLAR (39)