KAPILARIMIZ
Önce kapılar açtık
Kendimize…
Sonra kapıları açtık
Birbirimize…
Ardından nice kapılar kırdık
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
bu geldiğimiz boyut, kaybettiğimiz her şeyin daha da fazla anlam taşıdığını ve hatalarımızın ne olduğunu da görsteriyor aslında.. daha çok umut, daha çok şiir, daha çok direnç.. duraksamak bizim işimiz değil.... toplumsal açıdan bu anlamlı şiir için teşekkürler hocam.. kutluyor, saygılar sunuyorum..
Gene anlamı derin ve mesajı seviyeli bir şiirdi İrfan Bey,kutlarım,şükranlarımla
Kapılar... Geçişi anlatır her zaman... Geçmişten geleceğe... doğrudan yanlışa.... veya tam tersi....
Kapının hangi tarafında durduğumuz önemli... Neden kapının önünde durduğumuz önemli... Kapıdan gelen geçenleri izlerken çıkardığımız ders önemli....
Keser döner, sap döner, gün gelir, hesap döner.... O zamana kadar kapılarla ilgili gözlemler doğru yapılmışsa, o kapılar kurtuluşa doğru açılabilir....
İçeriği çok geniş şiirinizi ve sizi kutlarım Değerli öÖretmenim.... Saygılarımla......
kesinlikle aynen öyle..tebrikler abicim
Öğretmenim, bir zamanlar arkasına kadar açılan kapılar, bir zaman gelir ki arkasına kadar kapanır.Emeğinize, yüreğinize sağlık sevgilerimle...
güzel bir konuya deyinmişin kutlarım kardeşimi
Hayatımız sürekli kapı açmakla kapamakla geçiyor. Bazı kapıları sadece aralıyoruz. Bazılarını ise kırmak gerekiyor. Bir gün de üstümüze kapanacak kapı, geri dönmemek üzere. Farkı bir konu işlenmişti, güzeldi şiir. Yüreğinize, kaleminize sağlık. Kutluyorum İrfan Çelik Bey.
Kendimize ve birbirimize arayışlarımız oldu elbette ve bu arayışlardan bireysel çözümler üretmedik hiç ve özgürlüğün olmadığı yerde bir şeyler aramadık...Ama zulüm, tüm bu kapıların üstüne karabasan gibi çöktü çoğu kez...Ve bizde hep umut kaldı her zaman, diyerek kutluyor, saygılar sunuyorum...
Ama özlediğimiz., beklediğimiz., umutlarımızdan., düşlerimizden eksik etmediğimiz o 'aydınlık yarınlar' hep hiç açılmamış kapıların ardında kaldı...
Kaleminize sağlık sayın İrfan Çelik...
Kanımca şair yaşamın ikiyüzlülüğünden etkilenmiş gibi. 'İnsan ne yaparsa kendine yapar' sözünü yabana atmamak gerekirmiş. Kalleş dünya ve sözüm ona kalleş insanoğlu... Yaranmak, iyilik yapmak ne mümkün. Gün gelir insan yaptığı iyilik karşılığında kötülük görünce yıkılır kalır. Kutluyorum İrfan Bey... ++
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta