Kapı Aralığı Şiiri - Aynur Uluç

Aynur Uluç
498

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Kapı Aralığı

insanı sıkıştıran bu hız. nefes alınamayan tempo. hep yapacağımızdan fazlasını sırtlanmak...

göğüs kafesim yırtılacak gibi olunca attım kendimi evlerden dışarı. şiddetli bir yağmur da olsa şemsiyeler ne güne duruyor diyerek girdim çadırımın altına. mütemadiyen süren "küçük muttarid, muhteriz darbeler" tek tek düşerken ayaklarım nereye götürürse oraya gideyim dedim. yürüme mesafesinde nereye kadar gidebilirdim, cebine para, eline telefonu almadan yola düşen birisi nereye kadar gidebilirdi düşünmedim, yürüdüm. ilk durak çiçek açan bir ağaç oldu. tamir edilen tren yolu üstünde edası sevimli ayakları çöp içinde bir ağaç havalara aldanmış yüreğini dökmüş sanki dallarına. eğildim kokladım; dilimde hacı arif beyden bir nota: "vücud ikliminin sultanı sensin" ağaç, dedim. benim iklimimin sultanı sensin, sen söyle nerelere gideyim... dön, dedi dön köşeyi, gerisine karışma... ahhh bildim; yeldeğirmeni'nde o minik evlerin olduğu sokak... bugünlerde sıkça geçiyorum ya önünden,,,,; olsun hiç baktın mı sağına ve o sağın soluna hiç baktın mı söyle koşunurken sislerin içersinde...

evler.. rengarenk evler... öyle kartpostal gibi değil yoksullukla sarılmış ruhları renkli evler... gördüm işte o zaman renklerdeki detayı. gördüm eflatuna boyanmıştı çöp bidonu. eternit tenekeler ki her kanadı ayrı renk. kırmızı bir evin borusu mavi, ala bir evin penceresi lacivert,,,, ahh bahçe çitleri renkli ama her birisi başka renk, bahçe dediğim de kaldırımın kenarı... ama olsun toprağın içine gömülmüş dev saksılar ve onların içinden tırmanıyor yapraklar göğe doğru... "durma göğe bakalım" der ya turgut uyar; ey yolcu buradan öyle kafan önünde geçme, kaldır da bak içindeki ebruyu...

ne güzel bir yağmur, ne güzel ıslandı paçalarım, derken bir adam girdi tam sokaktan içeri. simsiyah giyinmişti çehresi ciddi, elinde sokak için giyinmiş bin bir renkli şemsiye. nasıl da yakıştın gözümün karesine be adam. gördüm ya bir erkeğin elinde böyle renkli şemsiye artık dönsem de gam yemem içimdeki kedere.

döndüm... dön daha döndüm, döndüm köşeyi geri. dükkânın birinde rengarenk masklar vardı alçılardan dökülmüş. bilirim dedim, o alçının yüze döküldüğü sahneyi; bir tek burun delikleri dışarda kalır. dudağına alçılar dökülürken, yanınca yüzü dipten koraltılmış ateşle, nefesi bu kadar tıkanınca bilirim nasıl sıkışır insanın içi, bilirim nasıl uzar zaman ya tam da deprem olursa şimdi.

sonra deprem olmaz ki sen bunları yazarsın; sonra eline alırsın döktüğün silikonu. ve sonra ve sonra ve sonra takarsın yüzüne birebirden kendini, takarsın maskların yüzümüze yapışık değil çıkarılabilir de olduğunu tekrar tekrar göstermek için...

aynur uluç

10 mart 2014
"küçük muttarid, muhteriz darbeler" / tevfik fikret'in "yağmur" isimli şiirinden...
"durma göğe bakalım"/ turgut uyar'ın "göğe bakma durağı" isimli şiirinden...
"vücud ikliminin sultanı sensin" / hacı arif bey'in bestesi olan şarkıdan (güftesi bilinmiyor)

Aynur Uluç
Kayıt Tarihi : 13.3.2014 22:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay

    ne çok yerlerden,ne çok şeylerden geçer gider insanoğlu...reel ya da sanal olabilir bunlar...bir sözcüğün içinde bile uzar gider bu geçiş hali...harflerin,seslerin,şekillerin birbiriyle çarpışması sonucu şekillenen yeni şeyler içinde abraşıp kalırız...hiç duymadığımız ama söylenmesini gönülden istediğimiz 'seni seviyorum' tümcesini bize yönelten kişiye bile şaşkınlıkla bakarız...offff..gene karıştırdım söylemek istediğim şeyi...:)bağışla lütfen sevgili Aynur..

    yürüek istediğin yol bitmesin diyerek,kutluyorum sevgiyle canım...

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum
    kökten dallara yürüyen sular gibi.

    İsmet Özel..

    Aynı Adam şiiri

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    içinizden geldiği gibi resim yapmışsınız. kaleme sağlık

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Aynur Uluç