Altı asır bu toprağı sulayanları gördüm
Okyanus hevesleriyle,
Heybet yüklü yaşantılarını bırakırcasına,
Baki tebessümlerini üzerimizde bildik hep
Ücret istemedi hiç bu asırlık bahçıvan
Altı asır bu toprağı sulayanları gördüm.
Zincirler kırılıyordu olmak ve ölmek için
Şehit namzetleri adreslerini sundular toprağa.
Ellerinde tuttukları ahit mektuplarıyla
Himmet çiçekleri açmıştı ayakları altında
Onlar ise yanardağları döküyordu içlerinden
Mezarında ağlayan kutlu padişahlar gördüm
Susmayan mitralyözler üzdü taze fidanları
Ana yurdundan çıkartırcasına
Sulusepken mermiler gökyüzüyle buluşunca
Çekirge sürüsünü aratmadı düşman nefesleri
Esaret çadırında ölmek istemediler yiğitler
Eli kalem tutandı toprağın dalgıçları
Bu destanı dışa döken mürekkepler gördüm.
Mülteci akşamlar istemediler gurbet yemeğini
Hazin bakışlar hazine vatanına ağladı
Et ve kemik birbirinden ayrılmadan ettiler son duasını
Sonsuz nafaka ötelere bırakıldı
Müjde tıkırtıları vatana emanet dediler
Fırtınanın kucağında düşmeyen başaklar gördüm
Sindiremediler kalpten yayılan ışığı
Sadece gece bekçisi değildi iman cevheri
Kundakta bırakılan günahsızdı vefalı yadigar
Silinmeyen iz bıraktı asrın ajandasına
Kahramanlar suladılar istikbalin bahçesini
Toprağından ayrılmayan nice kökler gördüm.
Gürsel ÇOPUR
Gürsel ÇopurKayıt Tarihi : 3.3.2014 22:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!