Kıyıya vuran yunuslar gibiyiz..
İntiharda aşk..
Hiç bir tende yoktu küçük bir dokunuşun parmak uçlarına bulaşan esareti
Islak caddelerin en mahrem köşelerinde bekleyen, adamdan bozma kadınlar gibi satıyordum hayatımı narşist yalnızlığıma.
Hiçbir şiir anlatmaya yetmiyor artık bizi
Unutturuyordun arka cebime sakladığım intiharı..
Suya düşen buruşuk yüzümde leke leke ötenazi bağımlılığı..
Ne zaman ceplerine deniz dolduran çocuklar görsem şimdi telaşlı,
Ağlıyorum otel odalarının çarşaflarına bulaştırdığım ölü çocuklarıma..
Sen gitmiyordun aslında.. Ben çakılı kaldığım noktadan uzaklaşırken bana, çığlığım karışıyordu çığlığıma.. Kıyametin bütün alametlerini yaşayınca oracıkta, cebimdeki kibritin cılız kızılına muhtaç oluyordu cehennemin..
Ölüyordum sanki.. ceplerinden mavi taşan çocuklarla..
Seninle öleceğim demiştin ya hani bana..
Yaşıyor musun hala..
Oysa, seni sevmekle başlıyordu her şey
Seni sevmek, hiç unutmamak gibiydi Tanrı yı..
İman etmek, secdeye sürmeden başımı..
En safta yer alan savaşçının yaşama inancıydı seni sevmek
Acıya imandı..
Toprağa bereket..
Biliyordum.. Ne kadar imkansızsan o kadar aşıktım sana..
Artık vazgeçiyorum senden korkak militanlığımla..
Uçurumdan aşağıya yuvarlanmak gibi
Uzattığın ip bile kanatıyor ellerimi..
Gücüm tükendi..
Kapa gözlerini..
…
Zeynep ErgünKayıt Tarihi : 25.3.2009 23:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)