Bin yılın çeyreği biterken, kopar ağır bir yay,
Kurala dayalı düzenin kulesi göçer yere.
Kuralsızlık rüzgârı eser, ne ay kalır ne de güneş,
Çok kutuplu kargaşa, düşeriz bilinmez dereye.
Devletler, insan suretinde bencil bir yalınlık,
Ne vicdan tanır ne ahlak, sadece soğuk çıkar.
Bir ulasa miras kalan, katı bir ayrılık,
Gücün ulusal sesi, tüm vicdanları kırar.
Atlantik ve Avrasya, Çin ile ABD'nin hırsı,
Kaderin tezgâhında dokunan çatışmanın kayası.
Doların saltanatı mı biter, yoksa yeni bir kısıtlaması,
Gelecek, belirsizlikten örülü acı bir yasası.
Doğuya kayar üretim, emek yorgun, başı eğik,
Yapay zekâ yükselir, eşitsizliğin hızıyla.
Nitelikli emekçinin alın teri soğuk,
Zengin ile yoksul arasına kalın bir sızıyla.
Enerji artar, iklim feryadının çatlar göğü,
Korumacılık duvarı, tedarik zincirini boğar geçenez bir türlü
Jeopolitik gerilim, besler kederli döğümü
Bu büyük dönüşümde kaderi kim yazar?
Olsun! Fırtına vursa da, iç cephe kaya,
Devlet aklı demirden, jeopolitik basiret.
Bu kaotik çağda dururuz kalbimiz dolunaya,
Umarız bu krizden doğar köklü bir basiret
Çünkü biliriz; her çöküş, yeni bir tohum saçar,
Umut, en karanlık çağın kalbinde parlar.
Yeni bir düzen, zamanla kapısını açar,
Ve milletler, zorlu yolları aralar
Avrasya yükseliyor, dengeler mi değişiyor
Avrasya'nın kalbinde Turan duruyor
Gafil olma bir ol, kalma mahsun hor
Baş eğmek zorunda kalınca deme "ah"
İş işten geçince masada olurlar küstah
Birlikten güç doğar, bereket doğar, şan doğar
Mücahit Kurnaz
Kayıt Tarihi : 27.11.2025 03:26:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!