Işık ağzıyla sevdim seni, kalyonumda sesli harfler
Tenimin kanayan diliyle sevdim seni
Yüklerken suç ve cezayı yoksul gecelerin kasıklarına
Ezana beş kala kıldım seni kaçamak nafilelerle
Kuş uçmaz kervan geçmez kıyam ağzıyla sevdim seni
Kumunu kumsalını kavuran çıkmazınla
Düş gücünle kürele beni, beş kala doğumuma
Esinle sonra beni, kundakla serinliğiyle bir çiyin
İçindeki gizeminle sevdim seni, ışığıyla suretinin
Ölüme biraz daha yaklaştığımı hissettim, çiçek tozlarının
Sevinç çığlıklarıyla sevdim seni, uçuşan imgelemleriyle
Su kaynarken dalında, dallarda yaz oyunları
Eğilip ışığından öptüm, tomurcuğa dururken güzelliğin
Ufkun ağzıyla öptüm, suçlarını tararken kitapların
Topuk uçlarına kadar tepeden tırnağa annem
-sin uçlarıyla sevdim seni, balkırken içimde
Uzayın bilinmeyen katmanları gibi derin, geniş ve uzun
Harman savurması gibi korkularımın göksüzlüğünde
Gizemine sevdim seni, kimine rüzgârsa yurtsuzluk
Kimine, ipini koparan bulut, sökülmüş yağmursa suretin
Sokak sokak İstanbul gibi sevdim seni
Niçin helali haram kıldı kitabımız, seni öyle sevdim
Sözcüklerdeki dikenlerini çıkar da gel, olduğun gibi
Binlerce rengin kanaması belki de bundandı, uçan sürünen
Ah nasıl desem kül iken bir yanardağının ağzında
Kün öncesi ol varlığınla soludum seni
Bölünüp çoğaldım, hücrelerimi giyin de gel
Tak takıştır kâinatı öyle gel, ışık ol gel, ceninde bekliyorum
Beşibirlik değil, doksan dokuz adını takın da gel
Kayıt Tarihi : 24.2.2011 13:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!