KANUNLARINIZ VE KUMDAN SARAYLARINIZ
Şimdi ; o avukat dedi ki, kanunlarımız ve reisimiz ona göre!
Bizler ise dedik ki. sizler ne kadar kanunlar koymaktan mutlu oluyorsanız bizde onları çiğnemekten hoşnut oluyoruz.
Tıpkı sahilde kumdan yapılan kaleleri azimle , bir vuruşta kahkahalarla bozan çocuklar gibi mutlu oluyoruz biliyor musunuz.
Ve biz onları bozunca da deniz bizden yana size bizimle birlikte kahkahalarla gülüyor.
Aslında dünyanın tüm suları ve kumsalları masumların yanındadır.
Bir kayayı kul yapısı olarak kanunlarıyla kendilerine bağlayacaklarını sanan zavallılardır bunlar. Bu “kanuni”kanunlar kumdan kaleler değil de nedir .
Dansçılara imrenen kütüğe ne denir ki?
Ormanda özgür dolaşan ceylanı başıboş bir serseri zanneden, başının vurulduğu boyunduruğu seven öküze ne demeli ki?
Kendi derisini değiştirmeyen ve diğerlerini çıplaklık ve utanmazlıkla suçlayan yaşlı yılana ne demeli ki? Düğün şölenine erkenden gelip, tıka basa yiyen ve yorulunca giderken tüm ziyafetlerin düzeni bozduğunu ve şölen verenlerin de kanun çiğneyenler olduğunu söyleyene ne demeli ki?
Ben bu kişilere güneşin altında duruyorlar ama güneşe sırtlarını dönmüşler demekten başka ne diyebilirim.
Onlar sadece kendi gölgelerini görmektedirler ve gölgeleri de onların kanunlarıdır. Ve güneş onlar için gölge dağıtan bir kaynak değil de nedir ki? Oysa güneş dimdim durduğunda gölgeler yok olur aynen her günün gecesi gibi .
Ve bu kişiler için kanunları yapmak eğilip toprağın üzerindeki gölgelerinin izini sürmekten başka nedir.
Bir gün gelecek “ kandırıldık” diyemeyeceksiniz.
Her cümlenizde “keşke” ler olacak.
Ama siz yüzleri güneşe dönük yürüyenler, hangi gölge şekilleri sizleri yolunuzdan alıkoyabilir? Siz rüzgârı arkasına alanlar, hangi bozuk pusula sizin yönünüzü tayin edebilir?
Hangi kul yapısı kanun , insanlığın zindan kapılarında boyunduruğunu söküp atmasını engelleyebilir ki .
Dans ederken ayaklarınız zalimlerin demir zincirlerine ve prangalarına takılsa da bu zincirler inançlarınızı şahlandırmaz mı ?
Giysilerinizi parçalayıp ruhunuzu öldürmedikçe içinizdeki özgürlük ateşi sönmedikçe kim sizi teslim alabilir ki.
Ey zavallılar davulun sesini duymamak için kulaklarınızı tıkayabilirsiniz .
Olmayan hislerinizin tellerini gevşetebilirsiniz.
Hanginiz bir tarla kuşunu ötmekten alıkoyabilir ki...
/Arşer Payiz)
26 / 01 / 2021
Kayıt Tarihi : 14.3.2021 00:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Politik
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!