kanuninin doğduğu bu şehirde
ilk defa tadıyorum zehir aşkın tadını
ölümün dağılıyor su misali damla damla içime
kalbime dinletemiyorum aşka olan dargınlıklarımı
tekrar tekrar giriyorsun hayalime düşüme
kanuninin doğduğu bu şehirde
yorgun hasretlerle çarpıyor kalbim yaşıyor bedenim
bir sürü hatırayı saklıyorum yamalı ceplerimde
seni düşünmekle geçiyor hasrete gebe günlerim
aşk çorbasının tarifini bulamadım henüz şu naçiz yeryüzünde
kanuninin doğduğu bu şehirde
ayrılık gemileri kalkıyor anıların limanından
ben elimde sigara şarkımızı dinliyorum sarhoş bir gecede
saçlarım ağarmış kahırlar amansız vurmuş beni sırtımdan
tüm aynalar düşman olmuş mor halkalar var gözlerimde
kanuninin doğduğu bu şehirde
hüzzamlar bırakıyor gönlüme dert sağanaklarını
kahır yüklü bulutlar geziyor sürü sürü üstümde
bu şehri sel alıyor alıp götürüyor gözyaşlarımı
sonra saatler vuruyor sensizliğin sesinde
kanuninin doğduğu bu şehirde
yerlebir ettin sen gönül sarayımı
artık tamir edemez ünlü sinan gelse bile
senin başına taktım ben kristalden aşkın tacını
oysa sen değmezmişsin bir kağıt küllaha bile
kanuninin doğduğu bu şehirde
sensizliğinmiş senden olan payım
hep ben yağmur oldum senin sevda çöllerine
her deliliği yaptım bir kaldı sana tapmadığım
ama sen geldin mabetleri diktin şu gönlüme
kanuninin doğduğu bu şehirde
tanıdım bildim sevdim seni
kanuni doğmuş bu şehirde amma
aşkın kanunu yazılmamış bu şehirde
yazılmamış bu şehirde
Kayıt Tarihi : 9.11.2001 15:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)