Şiirler ve hayat bazen;
Hiç el ele tutuşmamış
Hiç sevmemiş
Hiç öpüşmemiş
Bekar iki cimri
Yaşlı kardeşin
Babadan kalma evlerindeki
Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!
Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
Devamını Oku
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!
Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
koca şiir ve iki cümle......
pes!
nurcan usta
şiirler ve hayat biraz geçmiş zaman aşkları gibi yazılıp yaşanırsa mı keyifli oluyor, güzel oluyor acaba .oysa bugün de , şimdiki zamanda da herşey çok eski değil mi .ve yarın , bugün geçmiş zaman olmayacak mı ? kaleminize sağlık sayın Topoğlu
Tırtılı olduğumuz sözcüklerle müthiş bir yolculuk...
Bazı meseller vardır. İçinde oldukça çok şey barındırır. Şiiriniz öncelikle bunlardan bir tanesini bana anımsattı. Onu paylaşarak başlamak isterim:
' Eski zamanlarin birinde bir adam hayatin anlaminin ne olduguna takmis kafayi… Buldugu hiçbir cevap ona yeterli gelmemis ve baskalarina sormaya karar vermis.. Ama aldigi cevaplarda ona yetmemis.Fakat mutlaka bir
cevabi olmali diyormus..Ve dolasip herkese bunu sormaya karar vermis…
Köy,kasaba,ülke dolasmis bu arada zamanda durmuyor tabii ki .... Tam umudunu yitirmisken, bir köyde konustugu insanlar ona 'Su karsi ki daglari görüyor musun,orada yasli bir bilge yasar, istersen ona git
belki o sana aradigin cevabi verebilir. ' demisler.
Çok zorlu bir yolculuk sonunda bilgenin yasadigi eve ulasmis adam. Kapidan içeri girmis ve bilgeye hayatin anlaminin ne oldugunu somus ...
Bilge sana bunun cevabini söylerim ama önce bir sinavdan geçmen gerekiyor demis ... Adam kabul etmis..Bilge bir çay kasigi vermis adamin eline ve
içine de silme bir sekilde zeytinyag doldurmus. Simdi çik ve bahçede bir tur at tekrar buraya gel ... Yalniz dikkat et kasiktaki zeytinyag eksilmesin. Eger bir damla eksilirse kaybedersin..Adam gözü çay kasiginda bahçeyi turlayip gelmis.Bilge bakmis “evet” demis “kasikta yag eksilmemis,peki bahçe nasildi?”
Adam saskin..Ama demis;” Ben kasiktan baska bir yere bakmadim ki...” Simdi tekrar bahçeyi dolasiyorsun, kasik yine elinde olacak ama bahçeyi inceleyip gel ,demis bilge... Adam tekrar bahçeye çikmis gördügü güzellikler büyülemis onu. Muhtesem bir bahçedeymis çünkü.
Geri geldiginde bilge ,adama “bahçe nasildi ?” diye sormus ... Adam gördügü güzellikler karsisinda büyülendigini anlatmis…
Bilge gülümsemis ,”ama kasikta hiç yag kalmamis” demis ve eklemis:
“Hayat senin bakisinla anlam kazanir ya sadece bir noktayi görürsün. Hayatin akip gider sen farkina varmazsin..Ya da görebilecegin tüm güzelliklerin
tam ortasinda hayati yasarsin. Akip giden zamanin anlam kazanir ...
Hayatinin anlami senin bakislarinda gizli'
(Karakterleri Türkçe'ye çeviremediğim için sözcükler 'ı ' harfinin 'i ' olduğu vb. şekilde kaldı , özür)
Şimdi bu şiirde de benzeri bir tema var. Herşeyin bizlerin bakışında olduğunu söylüyor şair , ama bunu zamanın neliğine de bağlamış görünüyor. Güzellikleri geçmiş zamanlara aitlemiş. 'Oysa bu şiir yeni yazıldı' diyen bir düşünce, beni gülümsetiyor ve umudu kaybetmemek adına bir can simidi gibi işlevi.
:)
Belli ki bir gözlem sonrası dile gelmiş sözcükler.. / Bazı şiirlerin öyküsü çok belirgin olur. İçinde anlatılanlar çok nettir.. Bu şiir de onlardan. Örneklemeler var burada da. Kardeşler ve onların içerdikleri özellikler gibi net tanımlamalar var. Ama biz okuyucu olarak bu öyküye değil, kendimizle yakınlık kurabileceğimiz öze bakarız. Ve ben de, balkonda kardeşler eşler sigara içme bölümleri dahil aynen şiirdeki gibi olan bayramlardan hââ senede iki tane yaşıyor olmaktan kendi adıma mutlu oldum.
Şiirle öykünün formatlarının birbirine geçtiği noktalardaki ürünlere de örnek olabilir. İlla bir şeyi format anlamında tanımlayıp netleştirmek isteyenlere de güzel bir cevap gibi bu yanıyla.
Şiir anlatacağı her şeyi en iyi kendi anlatır ya. İçindekini de, biçimini de. İşte öyle
:)
Saygılarımla
Aynur Özbek Uluç
Şiiriniz bende içtenliği çağrıştırdı, Okurken keyif aldım. Başlık bir anda ürküntü versede balkondaki kahkaha onu hafifletmiş hemen. Yüreğinize sağlık. Sevgiyle, Kıymet Sönmez
Okuduğum en etkileyici şiirlerden biri. Sadece başlık bile kendinden eder adamı. Bu şiire her dönüşümde önce başlığı okuyor, gözlerimi kapatıyor ve acı veren parodoksal anlamı üzerine kafa yoruyorum uzun uzun.
Sonra ilk bölüme geçiyorum. Şimdiki zamanı yerden yere vurmak istesem daha güçlü bir betimleme yaratabilir miydim acaba. Kasveti anlatmak değil, gözünüze batacak kadar yakından göstermek istesem. Daha başka ne söyler, ne tutardım yüzünüze.
İkinci bölümde gülümseyeceğinizi sanıyorsunuz ama, gülüşünüzün dudağınızda donması kaçınılmaz.
Geriye dönüşümlü filmler gibi, mutsuz sonu bilerek seyretmek dramayı bütün ağırlığıyla algılamanızı sağlıyor ya, işte böyle bir şiir bu.
Bu ne güzel şiir. Çok orijinal, çok sıcak; akıl, gözlem ve anlam iç içe. Evet ahenkte ufak tefek sorunlar var. Ama bu iyi bir şiir. Tebrikler şaire.
Ahengin kendimce şöyle sağlanabileceğini düşündüm.
Bazen
Şiirler ve hayat;
Hiç el ele tutuşmamış
Hiç sevmemiş, öpüşmemiş
İki cimri yaşlı kardeşin
Babadan kalma evlerindeki
Eski koltukları
Ve solmuş perdeleri kadar
Can sıkıcı
Şimdiki zaman gibi
Bazen de
Sevgiye doymuş
İkisi kız, üçü oğlan
Beş kardeşin
Bayramlarda baba ocağında
Eşleri ve çocuklarıyla
Yemek sonrası
Büyüklere ayıp olmasın diye
Balkonda toplanıp
Şen şakrak
Kaçak sigara içişleri gibi
Keyifli
Geçmiş zamanlardaki gibi
Ramazan Topoğlu
'' ben sıcak bir şiir okudum içimi ısıttı,öyle çok anlamam ahenkten, uyumdan okurken bana yaşattığı duygudur bende
şiir....ve ben sayın topoğlunu yazdıklarında kendi duygularımı yakalayabiliyorum ,neticede burada hepimiz amatörce birşeyler yazıyoruz ve özgürleşiyoruz içimizi dökerek . eğer duygularıma tercümanlık ediyorsa seviyorum ve okuyorum.. keşke şiir yazmanın incelikerini bilsek ve duygularımıza ustalığıda katabilsek.. günün birinde bir kitap çıkarma işi olursa ki temennim bu yöndedir o zaman bir editör bu eksikleri tamamlar ve hangisi ne kadar şiir ayırır diye düşünüyorum.... herkese sevgilerimle..
Şiir ve gönül ustası değerli Sinyali'nin aşağıdaki değerlendirmelerine aynen katılıyorum.
'Şiirde ahenk. bir önceki yorumcunun görüşüne katılıyorum. ahenk ve ses kırık dökük. Şiir zaten gücünü de bu fazla zorlanmamışlığından ve işlenmemişliğinden alıyor.'
Sinyali'nin diğer yorumlarında ise; abartamadan ve de yüreklendirerek şiirsiliğin hedef ruhunu tamı tamına anlayarak, şiire gülümseyip, derleyip toplayarak rahat bir koltuğa oturtuyor. Şiirimsilik değer verildiği için, belki sonraları geliştirildiğinde kendine karşı özgüven aşılanmış oluyor.
SİNYALİ, şiir sahipleri salt memnun olsunlar diye değil, gerçekten de şiiri objektif imbikten süzüyor.Çok zengin gönül dünyasıyla kavrayıp, çağrışımlara, imgelere, kendilerinin açık gönül gözünden çok değerler katıyor. Şiir yazan şairlere, şiirimsilikle saha kenarında antreman yapan bizim gibi amatörlere derin birikimleriyle gönüllü antrenörlük yapıyor.
Bu kültürel hizmetinden dolayı ne kadar teşekkür etsek azdır.
Şiir iki cümle halinde iki bölüm ve bir başlıktan oluşuyor.Başlığı ayrı tutmamın ve sanki ayrı bir bölüm gibi kabul etmemin bir nedeni var.
Uzun iki cümle. Nokta koymak için acel edilmemiş.Kendisine içten bir mektup yazar gibi.
Tasvirler oldukça net sanki bir kamera geziniyor .Ama tasvirden şiir oluşa geçiş, yani kelimelerin mayalanmasındaki ince sır kameranın görüntülerdeki ayrıntıya zoom yapabilme gücünden geliyor.
İki ayrı mekan tasviri var. Birincisi içinden yaşam sevinci çekilmiş metruka yakın bir mekan. Diğeri cıvıl cıvıl ve mekandan taşan insanlarıyla mutluluğun inceden yağdığı aile olmanın saadeti içinde bir ev.
Birinci evin sahipleri kentsoylu bir ailenin kalıntısı hissini verirken ikincisi sanki bir ayağı hala kırsalda bir aile olsa gerek.Biliyorum şiirde bu kısımlar yazılı değil ama bana öyle gözüktüler
Şir iki insan halini yazıyor dedik. kasvet ve yaşam içinde akış.Sanırım başlık bu durumu özetlemek için kasveti anserle yaşama sevincini de balkondaki kahkahalara indirgemişBalkonda babaya ayıp olmasın diyen gençlerin kahkahası.
Şiirde ahenk.
bir önceki yorumcunun görüşüne katılıyorum. ahenk ve ses kırık dökük.
Şiir zaten gücünü de bu fazla zorlanmamışlığından ve işlenmemişliğinden alıyor.Şairane bir eda yerine mütevazi bir şiirimsilik var.
Ben bu şiirden gerçek bir haz aldığımı belirtiyorum.
Tebriklerimle
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta