Kanlıca’ ya yürüyerek Çubuklu’ dan gitmenin keyfi başkadır.Daha çok deniz görürsünüz,önünüze uzanan denizle,arkanızda bıraktığınız denizin renkleri sizi daha çok çeker.
Kavacık’ a geldiğinizde, Çubuklu’ ya yürüyerek nasıl gideceğinizi kime sorsanız gösterir size. Yolunuz üzerinde dikkatinizi çekebilecek çok önemli bir ayrıntı yok. Market ve siteleri saymaz isek. Çubuklu yokuşunu inmek, 15 - 20 dk. alacaktır. Çubuklu' ya inince eğer karşıya geçer ve binaları arkanıza alırsanız sağa döneceksiniz, binaların arkasında bir ilkokul var. Denize nazır nadir okullardan biri. Eğer karşıya geçmeden Kanlıca’ ya gidecekseniz Çubuklu merkezden sola döneceksiniz.
Burada binalar oldukça eski ve ahşap, kimi bakımlı, kimi yıpranmaya terk edilmiş. Yaklaşık 30 metre sonra, sağda deniz kenarında küçük bir park var, bir iki bank olacaktı hala var mı bilinmez ama, bakımlı olmadığını söyleyebilirim. Parkın karşısında bir iki dükkan vardır. Bunlardan biri denize aşık bir adamın eşyaları ile donatılmış küçük bir dükkan. Diğerin de ise yıllar önce Paşabahçe Cam’ın ürünlerinin satışı yapılırdı. Camların, bardakların kalitesi bugün satılan Paşabahçe Cam ürünlerinin kalitesinden kat be kat fazlaydı. Benim özel bir bardağım vardır. Şimdi o dükkan da oto malzemeleri satılıyor olmalı, yeniden el değiştirmedi ise eğer.
Parktan çıkınca birkaç adım ötede, Çubuklu vapur iskelesi var.Gün içinde gelen vapuru azdır; ama, sabah ve akşama yolcusu olur. Yürüyeceğiniz yol denize sıfır konumdadır, sadece bir kişinin yürüyebileceği genişliktedir. Biraz dikkat etmeniz gerekiyor düşmemek için. İlerlerken arada birde boşluk vardır, önce inecek sonra çıkacaksınız. Sonra yine yola devam. Eğer pırıl pırıl aydınlık bir gün ise karşı kıyıyı da kısmen görebilirsiniz.
Yürüdükçe önünüzde ve ardınızda mavili yeşilli bir dünya uzanır. Yolunuzun üstünde denize uzanan geniş bir taş uzantı vardır, o da hemen karşısında Çubuklu Balıkçılık okuluna ait. Kulübeler de beyaz kıyafetleriyle askerlerimizi de görürsünüz. Bu arada, o iskeleyi bazen martılar işgal eder. :))
İskeleye yaklaşmadan önce denize, kıyıya yakın kısımlara dikkatle bakarsanız, yarıçapı 2-3 karış kadar olan bir daire vardır. Yeşil bir daire, özellikle yapılmış bir bahçe gibidir. Küçük bir deniz bahçesi.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman