**
Görünür hayal, meyal, yeşil fistanlı dilber,
Kanlıca kanlı, canlı, değeri altın beher.
**
Tecessüm eyler tarih, yalılar gül hat çekmiş,
Yeşil bir peçe çamlar, ardında gül yâr tekmiş.
**
Kanlıca gözde yöre, nâdir boğaz incisi,
Yıllar sonra kavuştum, aşık gönül elçisi.
**
Sahilde avareyim, ister maşuk hisseyi,
Anılar sarar beni, bulsam bir dost kimseyi.
**
Kalbim hasretlik çeker, içten içe kanıyor,
Kanlıca'da dost arar, ruh maziyi anıyor.
**
Bir yanımda iskele, hırçın deniz dalgalı,
Kanlıca sükût eyler, sanki hüzün sarmalı.
**
Felekten bir dileğim, güzel birgün çalmalı,
Seneler nasıl geçmiş, gül rüyâya dalmalı.
**
Karşıda hoş Emirgân, gül ve lâle bahçesi,
Rüzgarı gül kokulu, getirir gül nefesi.
**
Gül yâr sanki sunuyor, bir hoşgeldin busesi,
Baş döndüren bir iksir, Kanlıca mey kâsesi.
**
Vuslatı bekler kalbim, gün doğmayacak sanır,
Kanlıca sensizlik zor, gurbetlik çeken tanır.
**
Hayalimde dostlar var, arz-ı endamı enfes,
Mazi âna misafir, her günümüz gül nefes.
**
Zihinden sis açılır, dokunur sehhar âsa,
Heyhat şimdi nerdeler, özlem çekilmez tasa.
**
Gülerler hep yüzüme, onlar dostluk cananı,
Bir ömre bedeldiler, hayaller süsler ânı.
**
Hazân vurmuş dostlara, çoğu sefer eylemiş,
Fani dünyadan geçmiş, garip nefer eylemiş.
**
Ölüm şerbeti içmiş, mahzun göçer eylemiş,
Dua bekler canlarım, canı nâçar eylemiş.
**
Bir garip ozan derki, ömrün son demidir bu,
Kalk, el salla maziye, kalkan son gemidir bu.
**
Kimler ki geldi geçti, gönül vermiş nicesi,
Ten libası bu yerde, dün olmuş gün, gecesi.
**
Attila İlhan ölür, Kanlıca'da “An gelir”,
Şairi sarar toprak, gözyaşları kan gelir.
**
Yahya Kemal ki sorar, iner sisten perdeler,
“Kandilli, Göksu, Kanlıca, İstinye nerdeler? ”
**
Barış Manço göç eyler, “Gül Pembe”ye kavuşur,
Kanlıca kucak açar, kabri tenle buluşur.
**
Ruhumda zaman biter, elim sohbet faslıdır,
Serde Kanlıca eser, şair gönül yaslıdır.
**
Fıstıklı yokuşu var, adımla yavaş yavaş,
Havası gül nesimi, taş, toprağı arkadaş,
**
Şimdi Kanlıca sırtları, al ve yeşil fistanlıdır,
Tarife sığmaz levha, şairce destanlıdır.
**
Bak Mihrâbat Korusu, misali minik cennet,
Gezmeye doyulmaz yer, seyre kanılmaz servet.
**
Gül bahar aksediyor, harika enfes bahçe,
İfadeye yetmez dil, acizdir herbir lehçe.
**
Binbir tür ağacı var, yemyeşil ten örgüsü,
Süslemiş her yamacı, renklerin tül örtüsü.
**
Fıstık çamı, Kızıl çam, dalları göğe ermiş,
Yaz ıhlamuru hoş kokar, Atlas sediri sermiş.
**
Yalancı akasya çok, hem Akdeniz defnesi,
Bak çitlembik ağacı, gör binden bir tanesi.
**
Yemyeşil bir örtüdür, gür ağaç yaprakları,
Boğaziçinde bir sır, gül dilber tuzakları.
**
Bak Mihrabat korusu, som zümrüt sarayında,
Bir çay molası ver can, tam keyif ayarında.
**
Garip ozan hatırlar, kırk yıl andım öncesi,
Yaşadım gül dostlarla, saydım isim hecesi.
**
Göründü şûh aşikâr, gül Mihrabad korusu,
Sevdik can Kanlıca’yı, pek muhteşem doğrusu.
**
Gönlümün gül beldesi, ben ki sana meftunum,
Hayalin pek enfestir, aşkınla ben vurgunum.
**
Mehtap körfeze yansır, Kanlıca seyre doyar.
İlham alır her şair, bülbül deresi bayar.
**
Şirin koynunda geçti, çocukluğum şen şakrak,
Her günüm ömre bedel, anılar taze, berrak.
***
Şimdi bu sahildeyim, bir yanımda iskele,
Deniz hırçın dalgalı, çekmeye değer çile.
**
Yılların yorgunuyum, gelmişim bu menzile,
Maziden sesler çınlar, şiir salınır dile.
**
Haşin bir rüzgâr eser, boğaz içi oynaşır,
Ürpertiyor şu âlem, yâr ve yâran kaynaşır.
**
Saz ve şarkı çınlardı, dinle köşk ve yalıdan,
Hani ya ilk sahibi, vâris banar balından.
**
Enfes yoğurdu pek has, Kanlıca'ya buyur gel,
Dilde tat, özde yadı, eşe, dosta duyur gel.
**
Saldık şu gönlümüzü, banmışız aşk cem'ine,
Yanlızım bu akşamda, kanmışız çay dem'ine.
**
Aşık Uslu göz yaşlı, gönül telleri titrer,
Kanlıca kalbi avlar, yürekte söz kükrer.
**
Aşık Uslu (Zübeyir) Güngör Uslu
09.01.2008 18:26:40 Kanlıca
Kayıt Tarihi : 27.4.2010 09:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çocukluğumun onbeş yılının geçiridiğim Kanlıca'da, çocukluk arkadaşım Gürbüzün'ün iskele yanındaki cafesinde bir akşam namazı sonrası yazmıştım...
![Güngör Uslu](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/27/kanlica-hasreti.jpg)
şiirlerinizi okudum. farklı bir tat var.tebrikler.
TÜM YORUMLAR (1)