O gün keş dağı kanlı çukurda,
Bir hüzün, bir kar, bir yiğit düştü.
Dualandı ümitler kaldı yarına,
Yarınla beraber ümitler düştü.
Ve karlar altında donarmış güneş.
İsmail susunca kanlı çukurda.
Yazık balçıkla sıvandı güneş.
Doğrular sapınca kanlı çukurda.
Dağlar sırtlandı da Üstündağımı,
Uğurladı sonsuzluğa kanlı çukurda.
Üstündağ yalnız koymaz başkanı.
Bize veda ettiler kanlı çukurda.
Davası uğruna göklere doğru,
Yükseldi,düşen, kanlı çukurda.
Yüksel sende gardaş rabbine doğru.
Alnın açık yüzün ak kanlı çukurda.
Çetinkaya muradını söyler başkana,
Beraber varırlar kanlı çukura.
Çetindi dağlar çetindi hava.
Muradımız kaldı kanlı çukurda.
İstektepe nice tepeler geçtin.
Ötelere geçilmez kanlı çukurdan.
Kuşlar gibi yıllarca hava uçtun.
Gayrı daha uçulmaz kanlı çukurdan.
Yiğit adam ne çok bekledik seni..
Dönersin diye kanlı çukurdan
Rabbim bizden çok severmiş seni.
Sonsuzluğa aldı seni kanlı çukurdan.
Sel olan gözyaşım yanan yüreğim.
Dondu buz kesti kanlı çukurda.
Kırk çatal yürekli canım liderim.
Şehadete ulaştı kanlı çukurda.
Keçileri vardı ya torna vidalı,
Helikopter söken kanlı çukurun.
Saldı suçsuz diye paketçi yargı,
Darbeci keçilerini kanlı çukurun.
Altı canın vebali kimin boynunda?
Söylesene kanlı çukur suçlu sen misin!
Adalet kim bilir kimin koynunda.
Söylesene kanlı çukur katil sen misin!
Kayıt Tarihi : 1.4.2017 13:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!