Kanla Kirlenmiş Evrak Şiiri - İsmet Özel

İsmet Özel
69

ŞİİR


917

TAKİPÇİ

Kanla Kirlenmiş Evrak

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında.
Aşklarım, inançlarım işgal altındadır
tabutumun üstünde zar atıyorlar
cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır
toprağa sokulduğum zaman çapa vuran adamlar
denize yaklaşınca kumlar ve çakıl taşları
geçmiş günlerimi aşağılamaktadır.

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında.
Ve rüzgar buruşturuyor polis raporlarını
kadınlar fazlasıyla günaha giriyorlar
bazı solgun gömleklerin çözük düğmelerinden
çelik tırpan gibi silkiniyor çocuklar
denizin satırları arasında.
Gece arsızca kükrüyor paslı beyninde şehrin
küfre yaklaştıkça inancım artıyor.

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında
öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan
saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda
acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman
acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim.
Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın
başından başlayabilirim.

(1972)

İsmet Özel
Kayıt Tarihi : 16.12.2000 08:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhammed Cihad Demir
    Muhammed Cihad Demir

    Cevap Yaz
  • Buğu Duyusu
    Buğu Duyusu

    Gece arsızca kükrüyor paslı beyninde şehrin
    küfre yaklaştıkça inancım artıyor.

    Cevap Yaz
  • Nazır Çiftçi
    Nazır Çiftçi

    Şair; karamsar bir söyleşi ile şiiri dile getiriyor.Bence düşündüren ve duygusallığın kirlenmişliğini fark eden özü süzmüş oluyor.Anlamlı şiirdi. Günün şiirinden kutlarım. selam olsun.

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    Kanla Kirlenmiş Evrak


    Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında.
    Aşklarım, inançlarım işgal altındadır
    tabutumun üstünde zar atıyorlar
    cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır
    toprağa sokulduğum zaman çapa vuran adamlar
    denize yaklaşınca kumlar ve çakıl taşları
    geçmiş günlerimi aşağılamaktadır.

    Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında.
    Ve rüzgar buruşturuyor polis raporlarını
    kadınlar fazlasıyla günaha giriyorlar
    bazı solgun gömleklerin çözük düğmelerinden
    çelik tırpan gibi silkiniyor çocuklar
    denizin satırları arasında.
    Gece arsızca kükrüyor paslı beyninde şehrin
    küfre yaklaştıkça inancım artıyor.

    Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında
    öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan
    saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda
    acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman
    acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim.
    Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın
    başından başlayabilirim.

    (1972)
    İsmet Özel

    HER ŞEY ASLINA RÜCU EDER

    Ne kadar karamsar oldum ben son zamanlarda! Gerçekten o kadar kötü mü her şey hayatımda? Yoksa Ülkemin gidişatı mı yansımakta ruhuma? O yansıma karatma günlerinde kullandığımız türden perdelerle ruhumu kararttığından mı bu olumsuzluk bende?

    Aşklarım vardır benim. Allah aşkı, Vatan sevgisi, Millet sevdası gibi… Dinimi severim, dilimi severim, bayrağımı severim. Ne oluyor da son günlerde bütün bunlara ambargo koymaya çalışıyorlar! Bilmiyorlar mı ki ben onlarsız yaşayamam, bu benim sonum olur! Onlar için yaşıyorum, onlar için ölürüm!..

    Ne yapsam? Nereye gitsem? Kimden medet umsam? Bağlara bahçelere vursam kendimi, oralarda çalışan insanlar… Deniz kenarlarına gitsem, çakıllar, kumlar, deniz kabukları… Sanki hepsi biliyor bu zamana kadarki tüm yaşadıklarımı. Neler çektiğimden haberdarlar. Fakat ne kadar güçlü onlar ve ben kadar ne zayıfım! Onlar benden ilerde, benden üstün! Çok daha kavi ve umursamaz!

    Ne kadar kötümser bir hale geldim son günlerde! Ne karamsar şeyler yazar oldum! İnsan ne yazarsa yazsın, kendini yazmaya başlar ya nihayetinde, ben de öyleyim işte ama haklıyım bir taraftan da… Bize ne zarar gelirse, batıdan geliyor. Oranın yağmuru, rüzgârı, kasırgası yaklaşık yirmi dört saat sonra burada…

    Ne kadar kötü âdet, alışkanlık, ahlaksızlık varsa oradan esiyor ve bize zarar veriyor. Suç oranları arttı. Günaha girenler de öyle… Kapılıp gidiyor erkekler, kayıp gidiyor kadınlar…

    Bu yurdun güzel insanları da az değil. Mert delikanlıları… Ki onlar, garibandırlar ama çelik gibi imanları vardır, göğüslerinde! Kuzeyden gelen soğuk ve sevimsiz rüzgâra kapılan gençlerimiz de gün gelir silkinir ve öz benliklerine dönerler! Korkacak bir şey yok. Zamanla her şey rayına girer. Her şey aslına rücu eder. Aslı balsa koyulur, yağsa kokar. Çünkü anası ekşi ayrandır.

    Gecenin bir yarısında kötü kötü düşünceler saplanıyor beynime. Caddelerden marşlar söyleyerek gençler geçiyor. Bir grup sağcı, bir grup solcu… Ellerinde Türk bayrakları… Dillerinde Türk marşları… Biri batıdan uzanmış yakalarına, biri kuzeyden… Çeker ha çeker! Neler çeker millet bu iki beladan! Neler neler çeker! Yeni neslin imanını çalmak istiyorlar! Komünizm tehlike arz ediyor. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar, bu milletin inancını asla sarsamayacaklar.

    Ne yazık ki fitne soktular gençlerimizin arasına… Birbirlerine karşı hale getirdiler. Çok kan döktüler! Daha da dökmekteler. Kardeş kavgası nedir bilmezdik biz. Böyle bir şey yoktu geçmişimizde. Tertemiz topraklarımızı kana buladılar!

    Gece zikrediyor.” La,!” diyor önce… “Yok!” diyor. “İlahe…” diyor sonra… “İlahlar…” “İlahlar yok!” diyor, açık açık! Açık açık inkâr ediyor ki bu kadarı küfürdür. Fakat “İllallah!..” diyor sonunda! Yani “Yalnız Allah var!..” “La İlahe” denmeden “İllallah!..” denmiyor. Onun için ümitsiz değilim. Hatta çok daha ümit içindeyim. Çünkü artık gençlerimiz körü körüne inananlardan olmayacak! Okuyacak, düşünecek, bilinçli bir tarza iman edecek. Zaten beklenen iman da böylesidir!

    Oldukça karamsar bir hale geldim son zamanlarda. Kalemime iç açıcı sözcükler gelmiyor. Hayat çok yordu beni. Düşünmekten saçlarım ağarmaya başladı. Bu nasıl bir dünya? Bunlar nasıl insanlar ki fikir diye zehir saçıyorlar sinelere!

    Yaşım ilerledikçe çekmekte olduğum acılara alıştım. Duygularım törpülene törpülene köreldi. Acı patlıcanı kırağı çalmaz! Kara gün kararıp kalmaz, güneş var! Sakin olmalıyım. Sakin olmalı ve sükûnetle beklemeli…

    Eskiden daha çok acıtırdı yüreğimi aşklarım. Gençlik dönemimde nasıl da yanardı! En çok aşktan çektim, bu zaman kadar! Sevildiğim kadar sevilmediğim için hüsrana uğradım hep. Zamanla köreldi sevda damarlarım. Bir tarafı boydan boya dumura uğradı. O tarafı sevgili için atardı, bir zamanlar. Çoktandır atmaz, atamaz oldu. Bir tarafı durmak bilmiyor hâlâ, duracağı da yok ama güveniyorum ben milletime. Bu milletin evladı, haram süt emmemiştir. Çıkmaz sokaklara sapsa da er geç dönüp yolunu bulur! Buna bütün kalbimle inanıyorum.

    Şimdi… Gece yarısı… Müsterih olmalıyım! Düşünmeyi de hislerimi şiirleştirmeyi de bırakmalı, atlaya zıplaya okumakta olduğum başucu kitabımı alıp elime, huzur içinde, şöyle başından başlayarak okumaya, okurken de uyumaya çalışmalıyım.

    ***
    Onur BİLGE

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Demircan
    Hüseyin Demircan

    siirin agir abilerinden.. siirin kemalettin tugcusu
    sanayide ciraklik yapip
    koprualtinda geceleyeni
    bir cesit kuccucuk emrullah
    aci izdirap keder
    ask skandal hepsi bu sinemada

    gormus gecirmis cekmis

    cezmi erzooz kimin

    sairdir
    inanclidir daha ne olsun

    idare eder yaani

    oldu ise gani rahmet yasiyorsa selamet dilerim

    bu siirde biraz kasmis kasilmis bayaaa
    idare eder saygilar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (39)

İsmet Özel