Kandil, kutlu doğum gecesinin müjdesi
Regaip ki, o üç ayların tövbe perdesi.
Miraç, Nebinin yedinci Sema’ya ilhakı,
Beraat, günahların affı ümmetlik hakkı
Kadir gecesi, Kuran’ın indirildiği gece,
Tüm kandiller, dualar ve aflarla iç içe
Niyetinin önünde, yüreğinin ardında kal
Önce istişare, sonra vicdanından fetva al.
Kabul olmayan dua yoktur, zamanı bekle.
Başka çare yok kapı aynı kapı, ister ikile.
2010
Cami avlusunda bekçi, mezar-ı Müteharrik yaşlı
Elinde değnek çocuk avında, kalın ak çatık kaşlı
O kadar iticisin ki, o kadarda cahil hatta bağnaz.
Nice yanlışla dolu, kıldığı kulaktan duyma namaz.
Körpecik beyinlere korku salan, masallardaki dev
Doğrusu önce camiyi sevdir, sonra da onları sev.
Git gör kilisede ki papazı, çocuklara olan ilgisini
Kilisedekilerin çocuklara merhamet ve sevgisini.
Sen kimsin Allah aşkına! camide ahkâm kesecek,
Çocuklar senin yüzünüzden, camilere küsecek
Senin gibilerini hiç sevemedim, çocukluk korkum
Senden ricam, camide bu çocuklardan uzak durun.
1982
İcraat nasihattir, vasiyet değil
Sen doğru yolda ol, eğri desinler.
Sığınmak esarettir, korkuya meyil
Geçici hevesi, kalıcı nefes bilsinler.
2010
Ağzım dilim kurudu, üstüme gelme ne olursun.
Bugün oruçluyum, olacak olacaksa yarın olsun.
2010
Düğün tebriklerine bak, ölüm taziyelerine.
Bir gelin evine bak, bir cenaze kabrine..
Düğün pastasına, ya merhum helvasına.
Ve düğün yemeklerine, ya eren sofrasına.
2010
Kitap okuma alışkanlığı yoksa milletin,
Hayra alamet olmaz, gelecek felaketin.
Özgürlük ağır gelir, her millet taşıyamaz,
Uygarlıkta geri kalır, asra ayak uyduramaz.
2010
İç dünyanla, iş dünyanı ayrı tut.
Akşam, eve dönünce işini unut.
Kadın var, çörden çöpten aş eder.
Kadın var, pişmiş aşı başa taş eder.
2009
Bir bayrak vardır, direğe tırmanamaz.
Sembolden ibarettir, ülkeyi kaldıramaz.
Ne şehit kanı vardır, ne bir gazi gölgesi
Ne vatan coğrafyası, ne desen mucizesi
Tarihin yüz karası, yüz yıl geriye dönsen.
Görürsün o paçavrayı, eğer kör değilsen.
2010
Herkes birbirine benzerse, bir görürüz
Bütün günler ölüme götürür bizde ölürüz
Sabırsız kadar yoktur, zavallı zaman fakiri.
Utanç, dilenci torbasında kefen yumağı kiri
Kim der “bas teline vursan, tiz ses çıkar” diye?
Çelik yelek değil, çelik yürek bize hediye.
Hiçbir miras, doğruluk kadar zenginlik değildir.
Adaletsiz kuvvet şer, zayıf adaletse acizdir.
2010
Yaşam ölüme gider, ecel günü varılır.
Herkes rızkından, nasibi kadarını alır.
İyi insanlar, kötü talihlerinden belli olur.
Ya da kötü talih, iyi insanları arar bulur.
Göz renkleri ayrı, gözyaşları aynı renk,
Hangi ırk olursan ol, ister Asya, Frenk.
Ölüm değil, ölene uzak kalmak acı verir
Unutulmak, unutma endişesi demektir.
Dipsiz kuyuyu doldurmak bu uğraşılarım
Muhlama değil mıhlamaymış, pişen aşım.
2010
Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 11.6.2010 14:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mübarek beş gece için kaleme alınmıştır.
![Uğur Musab Şahin](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/06/11/kandiller-11.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!