Kanayan Yaram Şiiri - İrfan Erden

İrfan Erden
55

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Kanayan Yaram

KANAYAN YARAM 

 

Neydi bülbülü altın kafesine sığdırmayan 

Geçmişinde, anılarında yaşatan  

İlmik ilmik taze kız elinde dokunan 

Sevdalar mıydı?

Kekik kokulu köyüm mü?

Kaval sesi, dağda isli çaydanlıkta demlenen

Çayın vazgeçilmezi 

Dost sohbetleri mi?

Kanayan yaram memleketim 

 

Ne olursan ol yine gel diyen Mevlana mıydı?

Her ne ararsan kendinde ara diyen Hacı Bektaş 

Sonsuz şefkati ve hoşgörüsüyle Yunus muydu?

Güldürürken düşündüren Hoca Nasrettin 

Hasrete prangalar eskiten üstat mıydı?

Kanayan yaram memleketim

 

Yitirdiklerim mi, yitip gitmesinden korktuklarım mı?

Kabına sığmayan özlemlerim 

Tutkularım, vaz geçemediklerim mi?

Toroslardaki yaralı ceylan, 

Munzur’da kanadı kırık serçe miydi?

Yağmurdan sonra 

İğde ve toprağın tarifsiz kokusu muydu?

Kanayan yaram hasretim 

 

Yaşadığın düş kırıklıları mı?

Yardan uçmak mıydı?

Acımasız bir hayatın esirgedikleri 

Küçücük mutluluklar mı?

 

 

Yalnızlığın,

Sırtını yaslayacağın

Sırrını paylaşamadığın 

Bir dostun olmayışı mıydı?

Yoksa herkesten,

Bazen kendinden bile 

Sakladığın o illet hastalığın mıydı?

Kanayan yaram özlemim 

 

Özlemek

Belki de mutsuzluğun

Umutsuzluğun 

Güzel hatıralarla unutulmasıydı

Kendini avutmaktı belki de 

Huzurlu ve ait olduğun yerlere ve zamana

Hayalindeki küçük kaçamaklardı 

 

Ağaç her yerde ağaç iken

Kuşlar toprak ve hava ortak iken

Özlem duyduğumuz şey

Kirlenen dünyaya isyan

Kim bilir çürümeye yüz tutmuş bir hayattan kaçış

Kendini geçmişin güzelliklerinde teselli etmekti

Kanayan yaram...

 

İrfan Erden
Kayıt Tarihi : 11.12.2020 23:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İrfan Erden